Gibmuns
YazarGibmuns
3 dakika okuma süresi
Kas 28, 2018

Ses uzayda yayılamıyorsa, sese ne oluyor?


İlkokulda söylediler ya bir kere “ses dalgaları boşlukta yayılmaz, yayılmak için maddesel ortama ihtiyaç duyar” diye, nasıl bir kafaysa, “ha öyle mi, tamam” deyip geçmişiz bildiğin.
İyi tamam yayılamıyor da, ne oluyor bu sese?

Yok mu oluyor?

Hadi ama.

Önce sadık dostum Wikipedia’den sesin tanımına bakalım:

Ses, atmosferde canlıların işitme organları tarafından algılanabilen periyodik basınç değişimleridir.Fiziksel boyutta ses, hava katı sıvı veya gaz ortamlarda oluşan basit bir mekanik düzensizliktir. Bir maddedeki moleküllerin titreşmesi sonucunda oluşur.

Yani neymiş? Mekanik bir olaymış.
Devam ediyoruz:

Ses bir enerji türüdür. Ses titreşimle oluşur, titreşimi enerjiye dönüştürür.

BOOM!
Aynı okulda bize ne demişlerdi? “Enerji yok edilemez, yoktan var edilemez”.

Ses de enerji.
O halde, yok oluyor olamaz.

PEKİ BOŞLUKTA YAYILAMIYORSA, NE OLUYOR BU SESE?

Bir astronot hayal edin.”Boşlukta”, elinde dahili hoparlörleri olan şekildeki müzikçaları tutuyor olsun.
Alet çalışıyor ve sesi sonuna kadar açık, yani hoparlörlerinden ses çıkıyor. Mu, acaba.
Öyle olmasını bekleriz en azından.

Durum şu.
“Uzay”da maddesel ortam elbette ki vardır. Fakat “uzay boşluğu”, daha doğrusu “boşluk” tamamen farklı bir kavramdır. Boşluk, içerisinde madde bulunmayan demektir.
Fakat “uzay”da madde var, hiç olmadı sen varsın, ben varım.

Yani astronot “uzayda” olsaydı da, etrafında yeterli yoğunlukta madde ve elinde yeterli şiddette ses veren bir hoparlör olduğu takdirde, gayet de duyabilirdi.

Bizim hikayemizdeki astronot ise, “boşlukta” olmasına rağmen, elindeki müzikçalardan çıkan ses titreşimlerini algılaması mümkün.
Ellerini hoparlöre temas ettirdiği sürece, ses titreşimleri, astronotun katı hal madde kabul edebileceğimiz parmaklarındaki atomları titreştirerek yayılabilir. Astronot, titreşimleri hissedebilir.

Şimdi asıl konumuza gelelim.

 Şöyle bir şey olursa ne olur:

Yok, yani, aleti elinden bırakırsa. Astronotun içinden çıkan şu garip yaratığı ve kanları görmeyin. Aynı görselin başka halini bulamadım, ne yapayım.

Eğer astronot, sesi sonuna kadar açık müzikçaları elinden bırakırsa, hoparlörden çıkacak olduğunu farz ettiğimiz ses dalgalarına ne olur?
Astronotun “boşlukta” olduğunu hatırlatayım. (Gerçekte ise bu durum tam olarak böyle değildir; yoğunluğu çok, çok az olsa da, uzay boşluğunda da madde vardır. Ama "boşluk" kelimesi ile, hiç madde olmayan bir ortamdan bahsettiğimizi farz edelim.)

Titreşimleri hissedemeyeceği şüphesiz. Zira ses kaynağı ile astronot arasında, dalgaların ilerleyebileceği hiçbir madde yok.
Dahası, hoparlörden çıkacak olan ses dalgalarının “çıkacak” yeri yok.
Yayılabilecek tek bir yeri var. Bir katı: Hoparlörün kendisi.

Ses de, direkt, hoparlörde yayılır. Yayılır. Yayılır. Dalga enerjisini katı madde moleküllerini titreştirmek için kullanır. Moleküller titreşir. Isı açığa çıkar. Hoparlör ısınır. Gittikçe daha çok ısınır.
Astronotun uzay giysisi daha fazla danayamaz ve delinir. Astronotun talihsiz kaderiyle yüzleşeceği an nihayet gelmiştir. DOĞDUĞU GÜNDEN BERİ İÇİNDE BU ANI BEKLEMEKTE OLAN KOZMİK YU-  tamam.

İşte böyle…

Yani, öyle çıkar çıkmaz PUF! diye yok olmuyor.

Ah biliyorum, tabii ki sen de böyle düşünürdün zaten…
Ama hiç merak etmiş miydin?

Hadi bakalım.
-E.

Bunlar İlginizi Çekebilir