Mert Yılmaz
YazarMert Yılmaz
5 dakika okuma süresi
Ara 6, 2019

Kadın ve Erkek Arkadaş Olabilir mi?


Kadın ve Erkek Arkadaş Olabilir mi?

Kadın ve erkek hem kesinlikle arkadaş olabilir hem de kesinlikle arkadaş olamaz. Bu durumun bir orta yolu yoktur. Şimdi az önce verdiğim iki durumu da basit bir senaryo ile insan psikolojisi üzerinden elimden geldiğince açıklamaya çalışacağım. İlk önce kadın ve erkeğin kesinlikle arkadaş olabildiği senaryoya bakalım.

Evet, arkadaş olabilirler.

Örnek vereceğim kadının bir sevgilisi olduğunu varsayalım. Erkeğinde başka bir sevgilisi var. Bu örneğimizdeki erkek ve kadın herhangi bir yerde aynı ortamda bulunup tanışıyorlar. Ortak arkadaşlar vasıtası ile ya da sınıfta, öğrenci klüplerinde herhangi bir yerde aynı ortamda bulunup tanışıyorlar. İkisi de sevgili veya eşlerine bağlı insanlar ise birbirleriyle tanıştıkları andan itibaren hiçbir şekilde birbirlerinden bir çıkar gözetmeyeceklerdir. Birbirlerine tamamen saf duygularla yaklaşıp, eğer ortak özellikleri varsa çok yakın birer arkadaş hatta kardeş denilebilecek yakınlığa gelebilirler. Arkadaşlıkları çok samimi olacaktır ve bu arkadaşlık iki tarafında hayatını olumlu yönde etkileyecektir. Aynı zamanda varolan ilişkilerinde de hiçbir sıkıntı yaşamayacaklardır. 

hayır, arkadaş olamazlar.

İkinci örneğimiz olan “kesinlikle arkadaş olamazlar” örneğine bakarsak, bu konuyu şöyle özetleyebilirim. Arkadaş olan kadının ismini Ayşe, Erkeğin ismini de Ahmet temsili ismini kullanarak örneklendireceğim. Ayşe'nin bir sevgilisi var ve sevgilisine sadık. Ahmet'in sevgilisi yok. Yine herhangi bir ortamda tanışıyorlar ve Ahmet, Ayşe'nin güzel bir kız olduğu için ya da herhangi bir özelliğinden dolayı Ayşe'den hoşlanmaya başlıyor. Ayşe'ye ilgi göstermeye başladıktan kısa bir süre sonra da Ayşe'nin sevgilisi olduğunu öğreniyor. Ayşe, Ahmet'in kendisinden hoşlandığının farkına bile varmadan tamamen arkadaş gözüyle bakıyor. Bu yüzden de Ahmet duygularını saklıyor ve Ayşe ile arkadaş olarak hayatlarına devam ediyor. Bu arkadaşlık ilişkisi Ayşe'nin sevgilisiyle olan ilişkisi için bir tehdit oluşturabilir. Çiftler arasında kavgaların olması çok doğaldır. Bu yüzden Ayşe'de herhangi bir sebepten sevgilisiyle kavga etmiş hatta ayrılmış bile olabilirler. Her ayrılık, gerçek bir ayrılık değildir bildiğiniz üzere. Çünkü birbirini sevenler ayrılmış olsalar bile bir şekilde tekrar bir araya gelebilirler. Kadınlar duygularını arkadaşlarıyla paylaşma konusunda erkeklerden biraz daha isteklidirler. Bu sebeple kadınlar ayrılıkla erkeklerden daha iyi başa çıkabilirler. Ayşe sevgilisinden ayrıldığı için tamamen arkadaşı olarak gördüğü Ahmet'le dertlerşmeyi seçebilir. Ancak dertleşirlerken Ahmet, daha önce de Ayşe'den hoşlandığı için, Ayşe'nin bu duygu değişikliğinden yararlanabilir. Ahmet ve Ayşe sevgili olup hayatlarına devam edebilir ve bu senaryoda Ayşe'nin sevgilisi de bu durumu kaldıramayıp çok büyük bir depresyon batağına düşebilir. 

Eşlerimizi nasıl koruruz?

Peki Ayşe'nin sevgilisi konumunda olan erkekler eşlerini Ahmet gibi insanlardan nasıl korumalıdırlar? İnsan doğası gereği kıskançtır. Biz erkeklerde eşlerimizi tabiki kıskanırız ama onu hiç bir erkekle görüştürmemek sağlıklı bir yöntem değildir. Aynı zamanda etkili bir yöntem de değildir. Sizi aldatmak isteyen birini ne kadar kapalı kapılar ardına da saklasanız, kapı deliğinden bile sizi aldatır. Eşinizi serbest bırakın ve onun hayatına hiç bir şekilde karışmayın. Evet, hiç bir şekilde karışmayın. Hiçbir kadının hayatında söz hakkına sahip değilsiniz. Peki nasıl koruyacağız eşimizi? Biz erkekler koruma içgüdüsü ile doğarız. Buna çare yok ama eşinizi hiç bir zaman güçle koruyamazsınız. Biz erkekler Ahmet gibi insanların bakışlarından niyetini anlayabiliyoruz. Sebepsiz yere içimiz huzursuz oluyor. Her erkek yaşamıştır bu durumu. Ancak bunu hissettiğinizde sakın eşinize “o çocukla bir daha görüşmeyeceksin!” gibi sert ve emir verici kelimeler kullanmayın. Bir işe yaramaz. Eşiniz “o sadece benim arkadaşım. Sanane benim arkadaşlarımdan.” gibi cümleler kullanacaktır ve aranızda bir kavga başlayacaktır. Zaten Ahmet'in sevgilinizle ilgilenmesi, sevgilinizin suçu değil. Sonuçta sevgiliniz, Ahmet'i arkadaş olarak gördüğü için, onun davranışlarını da arkadaşçaymış gibi yorumluyor. Kısacası sevgilinizin hiçbir suçu yok. Bu yüzden ona kızmayın. Yapmanız gerek tek şey biraz soğukkanlı olarak, yalnız kaldığınızda eşinize bu durumu açıklamak. Onunla sakince konuşup Ahmet'le ilgili düşüncelerinizi anlatın. Eşiniz bunu anlayacaktır ya da “olmaz öyle şey, o benim arkadaşım” gibi şeyler söyleyecektir yine. Hatta size boşa kuruntu yaptığınızı söyleyerek küçük bir kavga bile çıkarabilir ancak önemli değil çünkü basit bir kavga olacak bu. Aynı zamanda da eşinizin beynine böyle bir ihtimal olabileceği fikrini de yerleştirmiş olursunuz. Eşiniz her ne kadar sizi dinlememiş gibi gözükse de, Ahmet ile bir sonraki karşılaşmalarında ister istemez onun hareketlerini gözlemlemeye başlayacak. Ahmet'in onunla ilgilendiğini farkedip Ahmet'ten yavaş yavaş uzaklaşmaya başlayacaktır. Çünkü o sizi seviyor ve Ahmet'e arkadaş gözüyle bakıyor. Hiçbir kavga gürültü olmadan sakince bu işi böyle halledebilirsiniz. Ancak eşiniz bunu söylemenize rağmen Ahmet'le görüşüyorsa sakinleşip derin bir nefes almanızı öneririm. Erkekler hislerinde yanılabilir ancak kadınlar pek yanılmaz. Eşiniz, Ahmet ile görüşmeye devam ediyorsa muhtemelen siz yersiz bir kıskançlık yapmışsınız demektir. Bunun sebebi de özgüveninizle alakalıdır. Ahmet'in sizden daha yakışıklı, daha zeki veya herhangi bir konuda sizden daha çekici olduğunu düşünmenizdir. Merak etmeyin Ahmet sizden ne kadar iyi olursa olsun. Eğer eşiniz sizi seçtiyse, onun için en mükemmel kişi sizsinizdir. Eşinize ve kendinize güvenin. Eğer her şeye rağmen hala Ahmet'le ilgili kötü hislere sahipseniz de eşinizle tekrar konuşun. Sakin bir şekilde dile getirin duygularınızı. Zamanla her şey yoluna girecektir.

Bunlar İlginizi Çekebilir