Muhammed Ömer
YazarMuhammed Ömer
6 dakika okuma süresi
Ara 30, 2020

GİTARIN TARİHÇESİ


Gitar

Gitarın tarihi hakkında bir çok teori vardır. Genelde ud veya eski Yunan çalgısı olan kithara dan geldiği iddia edilir. Ancak 1960 yılında Dr. Michael Kasha tarafından yapılan araştırmanın sonucunda bu iddialar çürütülmüştür. Dr. Michael Kasha‘ nın araştırmasına göre ud ve gitar ortak ataları paylaşıyor olmalarına rağmen ayrı bir gelişim göstermişlerdir ve gitarın evrimine udun bir katkısı olmamıştır. Kithara teorisi için tek kanıt yunan sözcüğü “kithara” ile İspanyolca kelime “guitarra” arasındaki benzerlikdir. Gitarın, farklı türde bir enstrüman olan kithara dan evrimleştiğini söylemek zordur.

Arkeologlar aracılığıyla tesbit edilen en eski telli enstrümanlar çanak arplar ve tanburlardır. Yazının icadından önceki tarihlerde insanlar çanak arplarının gövdesi için kaplumbağa kabuğu ve su kabağı, sapları için eğilmiş sopa ve telleri içinde bağırsak ve ipek kullanıyorlardı. Dünyada ki pek çok müze Sümer, Babil ve Mısır uygarlıklarından kalma bir çok arp bulundurmaktadır. 2500' lü yıllardan itibaren daha gelişmiş telli enstrümanlar görülmeye başlandı. İhtişamlı bir şekilde oyulmuş 11 telli altın işlemeli bir arp Kraliçe Shub-Ad‘in mezarında bulunmaktadır.

Gitara benzeyen en eski enstrüman ise 3500 yaşında ve Mısırlı Har - Mose' ye aittir. Har - Mose M.Ö. 1503 yılında tanburu ile birlikte gömülmüştür. Har - Mose’ nin enstrümanında 3 tel vardı ve kordonu ile boynuna asılıydı. (Üzerinde Mızraba benzer bir ögede bulunmuştur.) Kahire’ de bulunan Arkeoloji müzesinde bulunmaktadır.

Gitarı tanımlamak, gitarı tambur ailesinin diğer üyelerinden ayırt etmek için oldukça önemlidir. Dr. Kasha’ nın tanımlamasına göre; uzun perdeli boyunu olan düz ve ağaçtan ses tablası (Har - Mose' sin ses tablası deriden idi.) olan ve düz sırtı olan ve genelde yanları (beli) eğimli olan enstrümandır. Har - Mose' nin enstrümanından sonra gitarın tüm temel özelliklerini gösteren en eski enstrüman 3300 yıllık Hitit gitarına ait olmakla birlikte Alaca Höyük kalıntılarında bulunmaktadır. Tanbur Arap ülkelerinde kendi gelişim çizgisini almıştı; değişik orantılara sahip ve perdesizdi. Avrupalılar perde ekleyip “lute” olarak adlandırmışlardı. Arapça “Al’ ud” (anlam olarak odun) kelimesi İspanyolca da “laud” olarak evrilmişdir. Tanbur kısa saplı (boyunlu), çok telli, büyük armut biçimli gövdesi ve sırt kısmı yüksek eğimli, keskin açılı ve ayrıntılı pin başına sahip olan enstrüman olarak tanımlanıyor. Gitarın önce İran yoluyla Arap dünyasına, Arapların İspanya’ yı fethiyle de Avrupa’ ya geçtiği yaygın bir saptamadır.

12. ve 15. Yüzyıllar Arasında Gitarın Bugünkü Halini Almaya Başlaması

Mağrip ve Latin gitar türleri 12. yüzyılda görülmeye başlamıştır. 15. yüzyılda ise lavtaya doğru gelişerek “Mandola” veya “Mandora” ismini alır. Günümüz gitarının ana çizgilerinin oluştuğu 15. yüzyılda Latin gitarı, mızraplı "Vihuela" olarak bilinir. Tarihte somut olarak ilk kez 14. asırda, şekli fazla tanımlanamasa da "Guitern" diye bir sazdan söz edilir. 1500’ lerin sonuna kadar gelişimine devam eden bu enstrüman, bugünkü gitarın doğmasındaki ilk ibareleri verir.

16. Yüzyıl ve Gitarın Gelişimi

İngiltere Kraliçesi I. Elisabeth, sarayında ve etrafında her zaman müzisyenlere yer vermesiyle tanınır. Bu çağda Lavta müziğinin en güzel örnekleri verilir. John Dowland (1562 – 1626) zamanının en büyük lavtacısıdır.

Gitar ezgileri, 16. yüzyıldan 18. yüzyıla kadar Tabulatur (ses perdeleri yerine parmak pozisyonlarını gösteren nota yazım sistemi) biçiminde ya da alfabetik akor sembolleri sistemiyle yazılıyordu. 1586 senesinde ilk gitar metodu “İspanyol Gitarı” olarak bilinen beş çift telli enstrüman içindir. Daha önceki gitara benzer özelliği gösteren çalgılar dört, Vihuela ise altı çift tellidir. Vihuela’ dan sonra Barok Gitar beş çift telli; son zamanlarda kullanılan klasik gitarlar ise altı tek tellidir.

17. ve 18. Yüzyıllar Arasında Gitarın Gelişimi

17. ve 18. yüzyıllarda İtalya ve Fransa’da bazı gitar metodlarına rastlanır. 18. Yüzyılın sonunda IV. Şarl’ ın himayesinde birçok gitarcı yetişir. Gelmiş geçmiş en büyük gitar ustalarından birinin Niccolo Paganini olduğu söylenir. Aynı zamanda Shubert, Berlioz, Diabelli, Gragnani, Carulli, Carcassi, Coste gibi bestecilerin ilgisini çeken gitar, onların da bu çalgı için yapıtlar yazmasına sebep olmuştur. 1778 – 1830 seneleri arasında yaşayan Fernando Sor ise aynı dönemde İspanya’ da yetişen en önemli gitar ustasıdır.

Fernando Sor’ un pek çok gitarist yetiştirmesinin yanı sıra yazdığı sonatlar, varyasyonlar, fanteziler ve etütleri bugün dahi birçok gitaristin dağarcığının baş köşesinde bulunmaktadır. İspanyol müzisyen, gitarı altı telli yaparak bugünkü gitarın temelini atar. İspanya’ da, Fernando’ dan sonra Dionisia Aguada gibi bir gitarist yetişir. Daha sonra yeniden aynı dönemde İtalya’ da bilhassa Beethoven’ın hayranlığını kazanan Mauro Giuliani (1781-1828) ismine rastlarız. Bu dönem aynı zamanda artık bestekar kavramının oluştuğu dönem olarakta adlandırılabilir.

19. Yüzyılda Modern Gitarın Doğuşu

19.yüzyılda gitarda sesin artmasını sağlayan değişiklikler yapıldı. Gövdesi genişletildi, derinliği azaltıldı, göğüs kapağı ince bir hal aldı. Gövdenin içine göğüs kapağını desteklemek için yerleştirilen enine çıtaların yerini, ses deliğinin altına yelpaze gibi açılan ışınsal çıtalar aldı. Önceleri ahşap bir takozun içine saplanan sapı, tellerin germesine rağmen ek bir destek oluşturacak şekilde gövdenin içine doğru bir pabuç ya da çıkma kol biçimine getirilerek arkaya yapıştırıldı. 19.yy ın başlarında gövdesi hala küçük ve dar belli olmasına rağmen modern gitarın şeklini almaya başlamıştı.

1850' li yıllarda İspanyol usta Antonio Torres‘ in gövdenin boyutlarını büyütmesi ve oranlarını yeniden düzenlemesi ile modern klasik gitar günümüzdeki şeklini aldı. Bu yeni model enstrümanın sesini, tonunu ve yansımasını ciddi bir şekilde geliştirdi ve kısa bir süre içinde yapım standardı olarak kabul edildi. Günümüze kadar bu tasarım değişmeden kalmıştır.

Andres Segovia’ nın gitar dünyasına en önemli katkısı ise gitarda ilk defa naylon tel kullanmasının yanı sıra o senelerde daha çok Amerika’ da folk müzik, Avrupa’ da ise türkü eşlikçisi olarak görülen gitarı, Klasik Gitar olarak tüm dünyaya tanıtmasıdır. Andres Segovia' nın gitarı konser salonlarına sokarak, dünyanın birçok yerindeki turneleriyle hem enstrümana hem de solistlere büyük saygınlık kazandırmış, gitarı 20. yüzyılda evrensel boyuta taşımıştır.

Akustik ve Elektro Gitarlar

İspanyol usta Torres ile aynı zamanlarda aralarında Chiristan Fredrich Martin’in de olduğu Amerika’ ya göçen Alman göçmenler X-balkonlama ile gitar yapmaya başladılar. 1900 lerde çelik tel geniş çapta ulaşılabilinir oldu. Çelik teller yüksek ses sağlasa da tansiyonlarının çok yüksek olması Torres tarzına göre çok fazlaydı. Güçlendirilmiş X-balkonlama eşit iş yaptığını kanıtladı ve kısa sürede çelik telli gitarlar için üretim standardı oldu.

1900' lü yılların sonlarında Orville Gibson oval ses delikli archtop gitarları yaptı. Çelik telli gitar ile çellonun birleşimi gibi köprü üstüne hiç kuvvet uygulamıyor doğrudan aşağıya baskı uyguluyordu. Bu durum yukarıların daha özgürce titreşmesini ve dolayısıyla daha yüksek ses üretilmesini sağlıyordu. 1920’ lerin erken dönemlerinde tasarımcı Lloyd Loar, Gibson’ a katıldı ve archtop caz gitarı bugünkü f-delikli tanıdık formuna soktu.

1920 lerin sonuna doğru caz gitarlara manyetiklerin eklenmesi ile elektro gitar doğdu.

Bunlar İlginizi Çekebilir