Zeynep Korkmaz
YazarZeynep Korkmaz
3 dakika okuma süresi
Ağu 29, 2020

Farklı isimlerle anılan Anka kuşunun otuz kuşun rengi, büyüklüğü ve özelliğine sahip olduğunu biliyor musunuz?


Pek çok efsaneye göre Kaf dağının tepesinde yaşamakta olan Zümrüd-ü Anka’nın tüylerinin iyileştiri gücü olduğundan da bahsedilir.Bazı efsanelere göre; kuşlar Zümrüd-ü Anka’nın tüyünü bulup varlığına emin olmak ve ondan yardım istemek için Kaf dağına uçmaya karar verir. Ancak Kaf dağına varmak için yedi dipsiz vadiyi aşmak gerekmektedir.

1- Nefs Vadisi

Bu vadi uçsuz bucaksız güzelliklerle dolu, dert ve tasanın olmadığı, bütün isteklerin gerçekleştiği bir yerdi. Mekanın büyüsüne kapılan bazı kuşlar onca yolu gitmenin getireceği yorgunluğu düşünmüşlerdi. Bu yüzden bütün güzelliklere kolay yoldan ulaşmanın hayaliyle yanıp tutuşarak amaçlarından vazgeçmişlerdi.

2- Aşk Vadisi

Sisten göz gözü görmeyen bir vadiye ulaşmışlardı. Bu yüzden dağı, taşı, tepeyi farklı görmeye başlamışlardı. Ağaçlar kuğuya, yollar sülüne dönüşmüş kalplerine söz geçiremez olmuşlardı. Yine kayıplar vererek bu vadiden de ayrılmışlardı.

3- Cehalet Vadisi

Yolculuk devam ediyordu ve bu sefer de cehalet vadisine gelmişlerdi. Artık yorulmaya da başlamışlardı. Ne gerek vardı bunca yolu bir hiç uğruna gitmeye. Boş veririz her şeyi olur biter diyorlardı. Akıllarında yer kaplayacak diye hiçbir şey düşünmüyorlardı. Sonra düşünmedikçe hafiflediklerinin farkına varmışlardı. Daha çok hafiflemek için düşünmeyi reddetmişlerdi. Ta ki akıllarındaki her şeyi unutana kadar…

4- İnançsızlık Vadisi

Yol uzadıkça uzuyordu. Kuşlarda asla tepeye ulaşamayacakları fikri doğmaya başlamıştı. Bazıları verdikleri kayıpları öne sürerek gidene kadar herkesi kaybedeceklerini söylüyorlardı. Bazıları da Anka Kuşu’nun hiç var olmadığını, boş yere umutlandıklarını söyleyerek geri dönmeyi teklif ediyorlardı. Ve onlar bu yüzden bir sonraki vadiyi görememişlerdi.

5- Yalnızlık Vadisi

Kuşlardan bazıları o vadiye sadece kendileri ulaşmış gibi bir hisse kapılmışlardı. Her şeyi kendileri yapıyorlardı. Kendi başlarına avlanıyor, kendi başlarına uçuyor ve yine kendi başlarına yolu bulmaya çalışıyorlardı. Grupta birlik olmadığı için de hiçbir şeyde başarı elde edemiyorlardı. Birlik olanlar ise güçlerini birleştirerek bir sonraki vadiye doğru yol almaya başlamışlardı.

6- Dedikodu Vadisi

Vadiden fısıltı sesleri yükseliyordu. En arkadaki kuş bir fısıltı duymuştu. Fısıltı ona Anka Kuşu’nun yeniden doğarken tüylerinin yandığını söylemişti. Hemen bunu bir öndekine aktarmıştı. Öndeki kuş da diğerine Anka Kuşu’nun tüylerinin çıkmadığını söylemişti. Diğeri, tüyleri olmadığı için saklandığını iletmişti. Bir diğeri, tüyleri olmadığı için hırçınlaştığını herkese saldırdığını söylemişti. Onun önündeki; Anka Kuşu’nun artık buna dayanamayarak kendini öldürdüğünü, bu yüzden gitmeye gerek kalmadığını söylemişti. Bu söylentiler kuşlar arasında böyle sürüp gitmişti. İnananlar kalmış, inanamayanlar yollarına devam etmişlerdi.

7- Ben Vadisi

Herkes lider olmak istiyordu. Herkesin kendi bildikleri doğruydu ve yolu ancak kendileri bulabilirlerdi. Öne geçip yol göstermek için aralarında kıyasıya bir rekabet başlamıştı. Vadinin dağlarında, taşlarında “ben” sesleri yankılanıyordu. Bunda ısrarcı olanlar kendi yollarına giderek kayıplara karışmışlardı.

Nihayet yolculuk sona ermiş ve Kaf Dağı’nın zirvesine ulaşmışlardı. Yalnız geriye sadece 30 kuş kalmıştı. Yuvaya vardıklarında aslında Anka Kuşu’nun diğer adı olan Simurg’un 30 kuş demek olduğunu anlamışlardı. Yani bilge olan, çözüme ulaştıracak olan onlarmış. Herkes bedeninde Anka Kuşunu yaratacak güce sahip olsa da buna ancak sabredenlerin, asla pes etmeyenlerin ulaşacaklarını anlamışlar. Yaptıkları yolculuk Anka Kuşu’na gibi gözükse de aslında kendilerineymiş. Onlar 7 vadi ve 7 zorlu aşamayı atlatarak özlerine ulaşmış, hepsi birer Anka Kuşu’na dönüşmüşlerdi.

Yedi dipsiz vadiyi aşmak Zümrüd-ü Anka’ya öze ulaşmak demektir…

Bunlar İlginizi Çekebilir