Hacer Nur çekiç
YazarHacer Nur çekiç
2 dakika okuma süresi
Nis 25, 2024

ENGİN GENÇTAN PSİKANALİZ VE SONRASI KİTAP İNCELEMESİ


Psikanaliz ve Sonrası

Engin Geçtan’ın 2002 yılında yayımladığı Psikanaliz ve sonrası, Freud’un ortaya çıkarmış olduğu psikanaliz yöntemini, doğuşunu ve ondan sonra bundan esinlenen yöntemlerle psikoterapi alanının nasıl geliştiğini anlatıyor.

Psikanaliz, “insanın gözle görünür davranışlarının ardındaki duygusal dünyasının araştırılması” amacıyla Freud tarafından oluşturulmuştur. Genellikle danışanın uzanması ve bilinç akışı tekniğiyle danışmana öyküsünü anlatması -hiçbir detayı atlamadan ve içinden geldiği gibi- ile gerçekleşir. Elbette zaman içinde bu teknik gelişmiş, yer yer değişmiş ve onlarca psikolog ve psikiyatrist tarafından temel olarak alınmıştır.

Kitapta başlangıçta Sigmund Freud ve Klasik Psikanaliz ele alınıyor. Psikanalitik kuramlardan olan Ego Psikolojisi ve içinde ego savunma mekanizmalarıyla devam ediliyor. Aynı bölümün sonunda Obje İlişkileri Kuramı ve Self Psikolojisi ele alınıyor. Kitabın diğer bölümlerinde Alfred Adler ve Bireysel Psikoloji, Carl Gustav Jung ve Analitik Psikoloji, Otto Rank, Karen Horney ve Bütüncü Yaklaşımı, Harry S. Sullivan ve İlişkiler Kuramı, Erich Fromm ve Varoluşçu Psikiyatri anlatılıyor.

Bunların dışında alt başlıklar olarak şahsi anksiyete tanımlarından, yaşam ve ölüm korkusundan, iş-eş sorunsalından, savunma mekanizmalarından, çeşitli davranışlardan ve açıklamalarından bahsedilmiştir. “Bir başka deyişle, insanın bağımsız bir varlık olarak yaşayabilmesi için, bir önceki ortak yaşamının sona ermesi gerekir. Ne var ki insan, bağımsızlığa doğru attığı her adımı ürkütücü bir tehdit olarak yaşar. Başkalarından farklı davrandığı oranda reddedilme ya da sevgiyi yitirme olasılığının artması ve kendisine yön vermede yenilgiyle karşılaşma olasılığı, sürekli korkmasına neden olur. Rank'ın yaşam korkusu dediği bu duygu, gerçekte, insanın kendi yaşamını sürdürmekten korkmasıdır.”

“Aşık olmak kolaydır. Oysa gerçek sevgi, yaşam boyu sürdürülen ve birbirini giderek daha iyi anlamayı, yaşam sorunlarını giderek artan bir biçimde paylaşmayı içeren bor olgudur.”

“İnsan kendisini çöküntüde hissediyorsa, çöküntüde olmayı kendisi seçmiş demektir.”

“Gerçeklik anksiyetesinden farklı olarak, vicdani anksiyeteye neden olan durumlardan kaçabilme imkânı yoktur.”

Bunlar İlginizi Çekebilir