Sare Öztürk
YazarSare Öztürk
2 dakika okuma süresi
Nis 21, 2020

Eleştirisiz Bir Dünya


Eleştiri nedir? Eleştiriye açık mıyız?

Eleştiri deyince şüphesiz çoğu insanın aklına gelen ilk şey bir şahsın ya da eserin kötü yorumlanmasıdır. Bu düşüncenin sebebi ise genelde yapılan bir işin iyi tarafının görülmemesindendir. İnsanlar, çoğunlukla eleştiri yaparken sadece tek bir taraftan baktıkları için eleştirilere hep önyargıyla bakılmış, ve onlar da eleştiriye kapalı hâle gelmiştir. Öyle ki, günümüzde bir yorumda bulunacağımız zaman gerçekleri söylemek yerine, karşıdakini mutlu edecek cümleler kurmaya başladık. Bu, herkes tarafından iyi eleştiri olarak algılanır. Oysa ne iyi ne de kötü eleştiri diye bir şey vardır. Eleştiri; iyi ve kötü yanların bir arada, uygun veya iğneleyici bir dille söylenmesi değil midir?

İnsanların böylesi yorumlara kapalı olmasında da aslında en büyük etken kendileridir. Kendini en tepeye yerleştirmiş bir insan mükemmelliğinden taviz vermeyeceği için sadece övgü duymak ister. Kişiliğine veya gururuna zarar getirecek sözleri duymaktan öyle kaçınır ki kendi niteliksiz dünyasında, kendi çapındaki mükemmelliğinde kimliğini yavaş yavaş kaybeder. Merkeze sadece kendini koyar ve sonra da egoist denilen, kendini toplumdan soyutlamış bir karaktere bürünür. Yaptığı işlerin arkasında sadece kendi için yapmış olmak vardır ki egoist olmanın yanı sıra bencil de olmuş olur. Eleştirilerin sadece iyi yorumlardan oluşmasını diler, aksi takdirde polemik çıkarır çünkü kendinin mükemmel olmadığı gerçeğini düşünmeye itilmiş olacaktır. Böyle olduğu zaman da asla kendini daha iyi bir konuma getirmeyi, kendini geliştirmeyi düşünmez. Her şekilde mükemmel olduğunu düşünen birisi neden daha iyi olmak için çabalasın ki? Buraya Elbert Hubberd'ın çok sevdiğim bir sözünü eklemek isterim. "Basit bir kimse en küçük bir tenkide çıldırır, akıllı adam ise kendisi ile tartışanların düşüncelerini kapmaya çalışır." Yani iyi olan bir insan her zaman için başkalarının haklı görüşlerini dinler, uygular ve daha iyi olmak için çabalar. Kendini asla yeterli görmediği için egosu da olmayacaktır. Başkalarının görüşüne hazine gibi davrandığı için de bencillik duygusundan uzak kalacaktır. Diyeceğim o ki, iyi bir insan başkaları tarafından iyi yorumlanır; ancak kendi ağzıyla iyi olduğunu söylemez. Öte yandan kendini çok iyi olarak tanımlayan bir insan ise, başkaları tarafından kötü yorumlanır, ancak bunu duymak istemez. 

Bunlar İlginizi Çekebilir