Kadri̇ye örgen
YazarKadri̇ye örgen
9 dakika okuma süresi
Nis 24, 2024

DÜNDEN BUGÜNE ARAŞTIRMACI GAZETECİLİĞİN GELİŞİMİ-DÖNÜŞÜMÜ VE YARIN İÇİN TEMENNİLER


GİRİŞ

 Araştırmacı gazetecilik, gazetecilik faaliyetleri içerisinde önemli bir yer tutmaktadır. Dünyada gerçekleşen ya da gerçekleşecek olayları haber yapmak gazetecilik rutininde önemli bir yer tutsa da medyanın toplumsal faydasının asıl işlerlik kazandığı alan, araştırmacı gazetecilik uygulamalarıyla yaratılmaktadır. Bazı haber konuları diğerlerine göre hazırlanması daha zor ve daha uzun uğraş isteyen türdendir. Kimi konular halktan gizlenmek istenebilir, yönetenler, güç ve iktidara sahip olanlar birtakım faaliyetlerini halkın bilgisinden uzakta yürütmek isteyebilirler. Araştırmacı gazetecilik, medyaya yüklenen 4. Kuvvet olma misyonunun, yani halk adına yasama, yürütme ve yargı kuvvetlerinin sağlamasını yapma görevinin gerçekleştiği pratiktir (Atalay, 2018:145)

 Araştırmacı gazeteciler geçmişten bugüne mesleklerini icra ederken ilgili güç odakları, siyasiler ve devletler tarafından müdahalelere ve bu yolla çeşitli sorun ve zorluklarla karşı karşıya kalabilmektedirler. Araştırmacı gazetecilik için geçmişten bugüne bakıldığında bugün için en büyük avantaj “dijitalleşme” ve beraberinde gelen sosyal medya ve diğer platformlardır. Bu platformlar sayesinde özellikle araştırmacı gazeteciler haberlerini kamuoyuna sunmak için iktidarlar veya şirket sahibi patronlar tarafından yönlendirmelere maruz kalan stereotipleşmiş (tek tipleşmiş) geleneksel medyaya bel bağlamak zorunda değildirler.

DÜNYADA ARAŞTIRMACI GAZETECİLİK ÖRNEKLERİ

Dünyaya baktığımızda araştırmacı gazeteciliğin zirve noktası olarak adlandırılan örnek “Watergate Skandalıdır”. Amerikan Başkanı Richard Nixon’un, Demokrat Parti’nin telefonlarını gizlice dinletmek için rakip partinin merkez binasına mikrofonlar yerleştirtmeye çalışırken suçüstü yakalanmasıyla ifşalanan skandal Washington Post’un haberidir (İrvan, 2018).

Bir diğer önemli araştırmacı gazetecilik örneği Pentagon Belgeleridir. ABD Savunma Bakanlığı tarafından hazırlanan ve ABD'nin 1945-1967 yılları arasında Vietnam'daki siyasi-askeri müdahalesini konu alan belgeler, çalışmayı hazırlayanlardan biri olan Daniel Ellsberg tarafından sızdırıldı ve ilk kez 1971'de The New York Times gazetesinin ön sayfasında komu oyunun dikkatine sunuldu. Gazete, 1996'da yayınlanan bir makalede Pentagon Belgeleri'nde yer alan bilgilerin, Johnson hükümetinin "yalnızca kamuoyuna değil, aynı zamanda Kongre'ye sistematik olarak yalan söylediğini" kanıtladığını yazdı.

Birçok gazeteci, araştırmacı ve yazara göre Washington Post’un, Watergate skandalı ile ilgili haberleri araştırmacı gazetecilik olarak değerlendirilirken, New York Times’ın Pentagon Belgeleri ile ilgili haberleri araştırmacı gazetecilik olarak değerlendirilmiyor. Bunun sebebi olarak sızdırılmış belgelerden yapılan haberciliği çaba harcanmadığı ve uğraş gösterilmediği için gazetecilik olarak sayılmaması gerektiği düşüncesinde olmalarıdır.

Buradan hareketle bana göre, araştırmacı gazetecilik açısından mühim olan, bilgi ve belgelerin ne şekilde elde edildikleri değil, kamu yararına hizmet edip etmedikleridir. George Orwell’ın da dediği gibi “Gazetecilik başkalarının basmadığını yayınlamaktır. Geri kalan her şey halkla ilişkilerdir”

Yakın tarihteki bir diğer önemli araştırmacı gazetecilik örneği ise “Panama Belgeleri” örneğidir. 2010 yılında WikiLeaks adlı internet sitesi Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanlığı’na ait 1.73 gigabyte büyüklüğünde iletişim belgelerini yayımlamıştır. Bu sızıntılar o dönemde tüm dünyada sarsıcı etki yaratmış ve tartışmalara neden olmuştur. Panama belgeleri ise şimdiye kadar hiç görülmemiş büyüklükte (2.6 terabayt) verinin sızması anlamına gelmektedir. Sızma 4,8 milyon mail, 3 milyon veri tabanı dosyası ve 2,1 milyon PDF içermekte ve bu miktar Wikileaks’te sızan belgelerin 2000 katına denk gelmektedir. Söz konusu belgeler Mossack Fonseca isimli Panamalı bir avukatlık firmasına aittir ve kırk yıllık bir dönemde, firmanın tüm belgelerini içermektedir (Atalay, 2018:149).

Tarihteki en geniş kapsamlı, uluslararası araştırmacı gazetecilik projesi sayılan Panama Belgeleri gazetecilik alanında yeni bir döneme işaret etmektedir. Araştırmacı gazetecilik faaliyetleri daha önceleri genellikle gazetecilerin tek başlarına ya da birkaç kişiden oluşan gruplar halinde yaptıkları çalışmalardı ve rakip gazetecilere, medya organlarına haber kaptırmamak için büyük bir gizlilikle yürütülmekteydi. 4 Haber kaynağı, Süddeutzche Zeitung Gazetesi ile iletişim kurarken John Doe takma ismini kullanmıştır. John Doe İngilizce ’de yaygın olarak kullanılan bir takma isimdir. Bu açıdan değerlendirildiğinde Panama Belgeleri araştırmacı gazetecilik faaliyetlerindeki, birlikte çalışma deneyimini çok ileri noktalara taşımıştır. Birçok rakip medya organı ve gazeteci, iş birliği ve uyum içerisinde bu çok miktardaki veriyi, halkın anlayabileceği bilgilere dönüştürmüştür. Bu deneyim, basın ve demokrasi arasındaki ilişki bağlamında da değerlendirilmelidir. Rakip basın organizasyonlarına mensup gazetecilerin rekabeti bir kenara bırakarak halkın haber alma hakkı ilkesine saygı çerçevesinde ortak hareket etmesi, son yıllarda gittikçe sarsılmış durumda olan ana akım medyaya duyulan güveni de bir nebze olsun tazelemiştir (Atalay, 2018:151).

TÜRKİYE’DE ARAŞTIRMACI GAZETECİLİK ÖRNEKLERİ

Türkiye’de ilk araştırmacı gazetecilik örneği olarak Uğur Mumcu ve Altan Öymen’in 1975 yılında yayımladıkları Mobilya Dosyası gösterilmektedir. Bu iki gazeteci, ANKA Ajansı’nda yayımladıkları haberlerle dönemin Başbakanı Süleyman Demirel’in yeğeni Yahya Demirel’in hayali ihracat yolsuzluğunu belgelediler. Mumcu ve Öymen, hayali ihracat yolsuzluğunu ifşaladıkları haberleri Mobilya Dosyası isimli kitaplarında anlattılar (Mumcu ve Öymen, 2006).

 Uğur Mumcu’nun en çok ses getiren araştırması 80’li yıllarda Cumhuriyet gazetesinde yayımladığı Rabıta Dosyasıydı. Bu tür yazıları sayesinde Mumcu, araştırmacı gazeteciliğin Türkiye’deki en önemli temsilcisi olarak tanınmıştır (Mumcu, 2017).

Değirmencioğlu (2004) 1987 yılında Cumhuriyet gazetesinde yayımladığı yazılarıyla Uğur Mumcu, 1979-1984 yılları arasında Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yurt dışında görevlendirdiği memur imamların maaşlarının yapılan gizli bir anlaşma çerçevesinde Rabıtatül Alemül İslam isimli Suudi Arabistan kökenli bir örgüt tarafından ödendiğini belgeledi. Mumcu ayrıca 1993 yılında düzenlenen bir suikastla öldürülene kadar “Silah Kaçakçılığı ve Terör”, “Ağca Dosyası” gibi önemli araştırmacı gazetecilik haberlerine imza attı. Mumcu, yaptığı araştırmacı gazetecilikle Türkiye’de gazeteciliğin simge ismi haline geldi. Özellikle 1990’lı yıllarda Türk medyasında çok sayıda araştırmacı gazetecilik ürünü haber yayımlandı. Bu bağlamda, Hürriyet gazetesinde yayımlanan İLKSAN skandalı (1993), İSKİ skandalı (1993) ve Civangate skandalı (1994) dönemin önemli haberleriydi (Aktaran: İrvan, 2018:81-82).

Temel dayanakları toplum yararı olan Gazetecilere yönelik cinayetlerin örnekleri Osmanlı’da da Ahmet Samim, Ali Suavi, Hasan Fehmi, Hasan Tahsin ve Zeki Bey de yaptıkları gazetecilikten çıkarları zedelenen ve kendi dünya görüşlerine, politikalarına aykırı fikir ve olguları yazmalarına katlanamayan odakların düzenlediği suikastlarla, Uğur Mumcu gibi yaşamlarını yitirmiştir. (Turhan, 1997;7)

Tarih boyunca, gerçek araştırmacı gazeteciliğin amacı, toplumsal öfkeyi harekete geçirecek yasa dışı işlere yönelik haberleri yayımlamak ve kamu yararı söz konusu olan sistemsel sorunlara yönelmek olmuştur. Aucoin, araştırmacı gazeteciliğin daha önceden bilinmeyen ya da bilinmesi istenmeyen toplum açısından önemli olaylara ve sorunlara ilişkin özgün bir gazetecilik olduğunu aktarmaktadır.

YARIN İÇİN TEMENNİLER

Bugün, özellikle Türkiye’de ki siyasi iklim ve bu sebeple medyadaki tek seslilik ya da içinde bulunduğumuz “suskunluk sarmalı” birçokları tarafından bilhassa araştırmacı gazeteciliğin geleceği açısından endişe verici görülüyor. Fakat yine de araştırmacı gazeteciliğin yok olmayacağını ve modası geçmeyeceğini savunanlar da var.

 Gazeteci Çiğdem Toker konuyla ilgili röportajında, “İktidar ilişkileri sürdükçe hakikatin peşinde koşmanın modası geçmez. O bir ruh ve sorumluluktur” diyor. Gazeteciliğin iktidar kuşatması altında olduğunu belirtiyor ve şunları ekliyor:

 “Medya; siyaset/sermaye/finans ilişkisiyle satın alındı, devşirildi ya da ehlilileştirildi. Unutmamalıyız ki, araştırmacı gazetecilik dediğimiz zaten bu ilişkiyi deşifre eder. Siyaset/sermaye ilişkisinin kamu kaynaklarını ihaleler ve arazi rantları yoluyla nasıl talan ettiğini, bitmeyen rant hırsı uğruna hukuku nasıl araç kıldığını açığa çıkarır. Kamu kaynaklarını hukuka aykırı yollarla ele geçiren odaklar medyayı satın aldığında, yapılan şeyin adı gazetecilik değil, hizalanmış biatçılıktır” (Us, 2019).

 Bunun dışında dijitalleşmenin etkisiyle araştırmacı gazeteciliğin yok olmasa da değişim geçireceğini savunan isimler de var. Örneğin gazeteci-yazar Ümit Alan’a göre araştırmacı gazetecilik veri gazeteciliğine evriliyor. İnternette yığılan milyonlarca terabaytlık verileri analiz etmenin artık gazetecilerin işi olduğunu belirten Alan, herhangi bir mecraya angaje olmadan bireysel olarak çok büyük dosyalar “patlatmanın” mümkün olduğunu söylüyor ve şunları da ekliyor:

  “Büyük araştırmacı gazetecilik dosyaları çoğunlukla birilerinin size belge ya da duyum sızdırmasıyla başlar. Dijitalleşmenin buna da yeni olanaklar sağladığını düşünüyorum. Dijitalleşmenin sağladığı olanaklar olmasa medyadaki bu ‘sahiplik yapısıyla’ araştırmacı gazeteciliğin pek mümkün olacağını sanmıyorum. Hatta 90’larda Ertuğrul Özkök ‘Uğur Mumcu ve Abdi İpekçi tarzı araştırmacı gazetecilik artık demode oldu’ diye bunun işaret fişeğini vermişti de. Dijitalleşme olmasa eskiden ana akım medya denen şeye muhtaç kalınacaktı ve onun da hâli ortada. Dijitalleşme en azından elinizdeki dosyayı yayma konusunda bir avantaj sağlıyor” (Us, 2019).

 Son olarak artık yayıncılıkta hız unsurunun önem kazanması araştırmacı gazeteciliğin uzun süreler ve uğraşlar gerektiren yapısıyla çelişse de haberlerini ve araştırmalarını halka sunacakları ve hatta interaktif bir biçimde halktan yardım alabilecekleri sosyal medya ve türevleri gibi imkanlara sahiptirler. Yani araştırmacı gazeteciliğin dijitalleşme ile yaşadığı gelişimler ve dönüşümler geleceği için bir kaygı ve endişe oluşturmuyor aksine dijitalleşme araştırmacı gazeteciliği yeni pratikler ve çalışma koşulları sayesinde olumlu bir biçimde de evirtmiş oluyor.

SONUÇ

Armağan (2012) Araştırmacı gazeteciliğin amacı sadece toplumsal yaşamda karşılaşılan sorunları analitik olarak inceleyip ortaya koymak ve bu sorunları yaratanlara yaptırım uygulamak değil, bir takım çözüm önerileri de üreterek karar mekanizmalarını etkilemek, toplumsal yaşamın düzenlenmesinde ve yaşam kalitesinin yükseltilmesine katkı sağlayabilmektir. Buradan hareketle araştırmacı gazetecilik faaliyetlerinin demokrasinin işlerlik kazanmasına ve toplumsal refahın artmasına katkı sağlayabilmektedir (Aktaran: Atalay, 2018:145).

 Son olarak bu kadar sağlam etik ve değerler zemininde oturan araştırmacı gazetecilik bugün ve yarın her türlü siyasi baskı ve zorlamalara, dijitalleşmenin getirdiği enformasyon bataklığına, bilginin artık enformasyonlar kadar değerli olmaması ve yine dijitalleşmenin beraberinde getirdiği tüketim toplumu insanlarının gerçek bilgi değil kolayca tüketip sindirecekleri enformasyon istemeleri gibi zorluklara ve sorunlara rağmen araştırmacı gazetecilik asla yok olacak veya modası geçecek bir alan olmayacaktır.

KAYNAKÇA

• ATALAY, Gül Esra. (2018). “Enformasyon anarşisi ve gazeteciliğin dönüşümü: Panama Belgeleri”. Avrasya Sosyal ve Ekonomi Araştırmaları Dergisi.

https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/591719

• İRVAN, Süleyman (2018). “Araştırmacı Gazetecilik: Kavramsal Bir Değerlendirme”

https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/710665 01.10.2018

• MUMCU, U. (2017). Rabıta. Ankara: Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı.

• MUMCU, U., ve Öymen, A. (2006). Mobilya Dosyası. Ankara: Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı.

• TURHAN, Seyfettin, Araştırmacı Gazetecilik, umag Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı Yayınları, 1. Baskı, Ankara, 1997.

• US, Merve. “Zorluklara rağmen altın dönem: Yeniden araştırmacı gazetecilik zamanı” 4 Ekim 2019. Journo.com.tr.

https://journo.com.tr/arastirmaci-gazetecilik-altin-donem

https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/591719

https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/710665%2001.10.2018

https://journo.com.tr/arastirmaci-gazetecilik-altin-donem

Bunlar İlginizi Çekebilir