bendeki sen 

Bir adam düsünün öyle dehşetli bir durumda  olsun ki bu adam arkasinda bir arslan ona saldırmak üzere bekliyor önünde de bir dar ağacı olsun bütün sevdiklerini birer birer asıp öldürüyor , yetmiyor iki tarafinda da iki dehsetli yara olsun ve bu da yetmezmiş gibi peşinde zorunlu bir yolculuk olsun yani bir sürgün hali zorunlu bir yolculuk yaptırılıyor ona . Arkada arslan öldürmek üzere heran öldürebilir bekliyor önünde dar ağacı sevdiklerini asıyor yaralı ve zorunlu bir yolculuk halinde böyle dehşetli durumda bir adam...

Bu adama birisinin geldiğini düşünün ve şunu soylesin ya kanka gel keyfedelim bak şu güzel kızlarla takılalım şu hoş ortamlara girelim eğlenelim bak güzel pop rock müziklerim var onları dinliyelim şu güzel içkilerden içelim kafalı bulalım tarzında eğlencelere çağırdığını düşünelim .. ne der bizim adam ? ya kanka benle dalga mı geçiyorsun? içinde bulunduğum durumu görmüyor musun? Arkamda arslan var bana saldırmak üzere bekliyor önümde dar ağacı var sevdiklerimi birer birer asıp mahvediyor vahşet var önümde.İki yanımda iki yaram zorunlu bir yolculuğum böyle bir durumda seninle nasıl gelebilirim beni bunlara nasıl çağırırsın der doğru mu ? Evet çağırdığın şeyler nefsime çok hoş geliyor çok cazip ama ya arkamdaki arslanı öldür önümdeki dar ağacını kaldır iki yaramı tedavi et peşimdeki şu zorunlu yolcuğu da ortadan kaldır ya da sus ve defol diyerek yanından kovardı heralde..Doğru mu ?

İşte arkadaşlar hikayedeki bu adamdan hiç bi farkımız yok aslında.Bizim peşimizdeki arslanımız ecelimiz ne zaman geleceğini bilmiyoruz doğru mu ?Günde 250 bin kişinin arslanı ona saldırıyor ve emin olun bunların pek çoğu da genç yani zannetmeyin ki sadece yaşlılar ölüyor.Peki hikayedeki adamın önünde bir dar ağacı vardı bu da bizim için ayrılık gerçeği.Yani sevdiğimiz ne varsa ya bizden ayrılmış ya da ayrılacak bitmek gerçeği var yani şu hayatta.Peki hikayedeki adam zorunlu bir yolculuk halindeydi bu da bizim için zamanda yaptığımız yolculuk yani durduramadığımız bir yolculuk var zamanın içinde.2018 deki ben öldüm bitti artık asla mesela 17 yaşındaki biri olamayacağım bu açıdan ölüm bir kere yaşadığimiz bir olay da değil sürekli bir ölüm halindeyiz ve buna engel olamıyoruz.Peki hikayedeki adamın iki de yarası vardı bunlarda acizlik ve fakirlik gerçekleri.Yani acizlik gücümüzün yetmediği o kadar çok sey var ki en basitinden şu tıbbın ne seviyelere geldiği dönemde bile gözle göremediğimiz mikroskopla bile zar zor görebildiğimiz ufacık bir mikrop en güçlümüzü bile yere serebiliyor.Diğer yara da fakirlik arkadaşlar. Kastettiğim fakirlim malın paranın azlığı yada çokluğu değil ihtiyaç sahibi olmak demek.Bu açıdan hepimiz fakiriz yeryüzündeki herkes fakir.Yani ihtiyaç duyduğumuz o kadar çok sey var ki en basitinden şu anda kalbimin atışi kalbimin deveranı ama en önemlisi de sonsuzluk ihtiyacı.Yani bitmesin zevklerim eğlencelerim bitmesin sonsuza kadar yaşamaya devam ediyim ama yerýündeki bütün maddi imkanlari bir araya getirsek bile gücümüz onu almaya yetmeyecektir.Fakirlik gerçeği bizim bir yaramız.

aynadaki ben