Furkan Kiliçaslan
YazarFurkan Kiliçaslan
3 dakika okuma süresi
Nis 16, 2019

Amerika'yı Kim Keşfetti?


Ön Bilgi

Şüphesiz ki bu hikâyede bilinmeyen onlarca kişinin ismi geçmektedir. Hikâye içinde hikâye barındıran bu önemli keşfin yorumunu siz değerli okurlara bırakmadan önce bir şeyi unutmamamız gerektiğini düşünüyorum. Amerika keşfedilmeden önce de topraklarının üzerinde yaşayan insanlar vardı. Kendi dilleri de olan Kuzey Amerika’da Kızılderililer, bugünkü Meksika’da Mayalar, yine Meksika’nın kuzeyinde Aztekler ki şehre gelen İspanyollar tarafından “Yeni Dünya’nın Venedik’i” diye anılacaklardı. Güney Amerika’da ise muhteşem şehir planlamalarıyla İnkalar yaşıyorlardı.

Malum Keşif

Bu keşif hakkında ciddi araştırma yapanlar bile bazen yazılarında fanteziye kaçabiliyor ve varsayımlarıyla insanları etkileyebiliyorlar. Bu konuda yazı yazanlardan biri de kendisi de denizci olan Gavin Menzies’tir. Çinlilerin Orta Çağda büyük gemileri vardı. Menzies’in teorisi bu gemilerden birinin amirali olan Zheng He'nin donanmasıyla Amerika’yı keşfettiğidir. Bunun ispatını da kendi kitabında yer verdiği gibi Çin kaynaklarında kendilerine has bazı işaretler ve resimler olduğudur. Bu kaynaklarda geçen resimlerdeki hayvanların sadece Amerika’da olduğunu iddia etmiştir. 

Bir de Vikingler vardır. İsveçlilerin, Danimarkalıların ve Norveçlilerin soyudur. Amerika kıtasına rotalar, yollar çizip gitmeyi denediler. Fakat yine bilimsel bir kesit bulunmamaktadır. Bunların yanı sıra asıl işin içinde olan Kristof Kolomb vardır. Dünyanın yuvarlak olduğunu biliyordu ve İspanya’dan çıkıp sürekli doğuya giderse Hindistan’ın doğusuna ulaşacağını düşünüyordu. Bu varsayımla yola çıkan Kolomb, Amerika’nın günümüzdeki Orta Amerika, Antil Adaları, El Salvador kıyılarına çıkarak buranın Doğu Hindistan olduğunu düşündü. Fakat bunu öğrenemeden öldü.

Kolomb’dan sonra meşhur gemici Amerigo Vespucci tekrar aynı adalara çıkarak buranın Hindistan olmadığını, yeni bir kıta olduğunu keşfetti. Sonra da tüm kıta keşfedicisinin adıyla anılmaya başlandı.

Noktalarken...

Bazen gündeme tekrar tekrar taşınsa da bu konuda önem verilmesi gereken şey aynıdır. Denize açılıp geri dönmeyen gemicileri gören kiliseler denize açılmanın günah olduğunu, açılanları Tanrı’nın cezalandırdığını öne sürüyorlardı. Halbuki uzun seyahatler boyunca C vitamini tüketiminden uzak kalan mürettebat balık pulluluğu problemi yaşıyordu. Kiliseyi dinlemeyen kralların da yardımlarıyla bu keşifler yapıldı. 

Görmek istediğiniz, tatmak istediğiniz, hayalini kurduğunuz ne varsa ona ulaşmak imkansız olsa bile en azından denedim demek için çalışmalısınız. Size karşı çıkanlar olacaktır. Onları Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul kuşatmasındayken Bizans İmparatoruyla yaptığı ikili görüşmedeki verdiği cevabıyla karşılayın.

“+Sizi sarayımda ağırlamak isterdim Sultan Hazretleri ama görüyorum ki çok kalabalık gelmişsiniz.

-Misafirperverliğiniz için sağ olun İmparator Hazretleri. O sarayda ben sizi ağırlamak için buraya geldim.”

Barışla.

Bunlar İlginizi Çekebilir