Ayşenur Yeşilbaş
YazarAyşenur Yeşilbaş
2 dakika okuma süresi
Nis 16, 2024

Akıl ve zeka üzerine bir deneme


Zeki olmak ile akıllı olmak aynı şey değildir. Zeka elinizdeki hammaddedir. İşlevsel değildir. Örneğin zeka elinizdeki demirdir. Bununla gidip çakmak yaparsanız elli lira kar edersiniz. Ama o demirle gidip roket füze yaparsanız elli milyon lira kar edersiniz. Akıl elinizde saf olan herhangi bir şeyi işlevsel hale getiren mekanizmadır. Yani yol gösterir. İşi yapmanın metodlarını öğretir. O yoldan gittiğiniz takdirde artıya geçersiniz. Yoksa salt zeka sizi hiçbir yere ulaştırmaz. 

Peki aklın yolu bir midir? Zannımca değildir. Zeka ve akıl hem başkalarının hem de kendinin tecrübelerinden yararlanarak doğru karar verme yeteneğidir. (Prof.Dr. Ahmet Dervişoğlu). Yani muhakemenizin sonucu sizi bir yola sokuyor ve o yolda ilerlemeye başlıyorsunuz. Bu tablo bana bir yerlerden tanıdık geliyor. İki şey arasında seçim yapmak dendiği zaman aklıma hep kader geliyor. Demek insan gerek kendi nefsiyle ve fikirleriyle gerek başkalarının nefsi ve düşünceleri ile kurduğu mahkemede yapabildiği muhakeme nisbetinde bir yola giriyor. Biz de buna kader giriyoruz. Hayvana ve bitkiye vermemiş o yüzden kullanamaz. Ama sen verdiği halde kullanmazsan hayvandan aşağı düşersin. Esfel-i safilin. Çünkü elindeki imkanı kullanmıyorsun yada kötüye kullanıyorsun. 

Demek ki insan aldığı şeytani ve meleki ilhamla yolunu çizebilen bir varlık. Zaten Allah insana bu yetkiyi vermese onu mesul tutmaz. Öyleyse insana adının önüne unvan olarak en çok sorumluluk sahibi tanımlaması yakışıyor. En başta unuttuklarını hatırlamaya mesul. Çünkü insan unutan demek. Belki de bu yüzden Efendimizin din nasihatle kaimdir diye bir hadisi var. Bu yüzden okuyarak yazarak dinleyerek o gerçeği hatırlamaya mesul insana sürekli bu meseleyi hatırlatmak gerek.

Bunlar İlginizi Çekebilir