Said çankıran
YazarSaid çankıran
6 dakika okuma süresi
Eyl 14, 2019

2 Gece 3 Gün Antalya-Karaöz-Kaş Motosiklet Gezim


Selamlar,

Uzun zamandır aklımda olan fakat bir türlü iş, okul, bayram vs koşuşturmasından yapamadığım ufak gezimi sonunda yaptım. Ufak tefek maceralar atlattım ama sağ salim evime vardım.

Hazırlık Aşaması

Şimdi öncelikle ufak cc ile uzun yol yapmak ile ilgili aklında soru işaretleri olanların soru işaretlerini gidereyim. Ben gezimi ortalama 70-80 hız ile sürdürdüm. Düz olan yollarda kilometre saatinde 100km/h (gps hızı maks 90'dır diye tahmin ediyorum ) hızlarıda gördüm. Tamamen sizin kullanmanıza bağlı. Ben pek fazla sıkıştırmadım motosikleti ve yokuşlarda 50-60, normal yollarda da 80-90 gittim. Şişme, güç kaybı gibi konular yaşamadım. Motosiklettede yaklaşık benle beraber 90kg yük vardı.

Ve gelelim aldığım malzemelere. Biraz teferruatlı çıktım ilk gezim olduğu için. Ama bir daha bu kadar eşya ile çıkmam sanıyorum çünkü o eşyaları toplaması, motora yüklemesi biraz uzun sürüyordu. Ben yanıma;

-Tabak,çatal,bıçak,kaşık,sünger

-Sarj aleti, Foto mak., Ekstra Çekim için iPhone telefon, tripod, powerbank, kulaklık

-Taç (saçım uzundu) ,gözlük , deo, dişfırçası ve macunu, 4tshirt, 2şort, pantolon, iç çamaşırı, havlu

-Çadır, şişme yatak, şişme bot (ölüdeniz planımdaydı o yüzden almıştım fakat gitmedim), motosiklet branda, palet

-Kamp sandalyesi, çok az şampuan ve sabun, ışık, pike, ıslak mendil ve peçete, ip

-alet, yağ, benzin

-ehliyet, kimlik, para, yedek anahtar, ruhsat

Ve evet bu kadar malzemeyi yanıma aldım .

Gezi

-> Bu iki fotoğraf evden çıkış anıma ait. Aslında saat 6.30 gibi çıkma planım vardı fakat sabah kalktığımda çok üşüdüm. Birazda uykum vardı. Bende çıkışımı 1 saat erteledim ve 7.40 gibi evden çıktım.

-> Antalya'nın Kemer çıkışındaki BP'de durup 50 liralik benzin aldım ve depom dolmadı . Daha sonra motorun havasını kontrol ettim, yükümün sıkılığını kontrol ettim ve yola çıktım.

-> Yola çıktık yaklaşık 60 km sonra Olimpos kavşağında bulunan manzara noktasında ilk molamı verdim. Sabah fırına uğrayıp poğaça almıştım, burdada çay alıp manzara eşliğinde kahvaltımı yaptım. Ve popomu dinlendirdim. Kalçamda olan geçici bir süreliğine olan problemden dolayı ağrılarım oluyor, ve koltuğumda pek rahat değil..

-> Burda arkadaşlarımla bir anısı olduğu için Karaöz levhasında fotoğraf çekmek istedim fakat bu fotoğraf bana yaklaşık 15 dakikaya mâl oldu. Çünkü motoru ilk başta yan ayaklıkta bırakmak gibi bir hata yaptım ve motor devrildi... Daha sonra kaldırdım eşyaları yükledim ve tekrar fotoğraf çektim.

-> Ve ilk 90kmyi tamamlayarak Karaöz Papaz Koyuna ulaştım. Ulaşınca ilk işim biraz dinlendikten sonra Çadır Kurma işine giriştim. Çadırı kurdum yatağımı şişirdim. Motorun üstündeki eşyaları çadıra koydum. Ve doooğruca yüzmeye gittim. Ve suya girince resmen cossladım. Bu arada gitmek isteyenler için söyleyeyim, Papaz koyu ücretsiz ve içeride mescit, tuvalet, çeşmeler, ufak büfe gibi her türlü imkan var. 

-> Günümü telefonu kapatıp, kitap okuyarak, böcek sesleriyle uyuyarak ve yanımdaki insalarla "Bu motorla nasıl geldin yav?! " Muhabetleri ederek geçirdim. Ve akşam kumsala yatıp yıldızları seyredip saat 22 gibi çadırıma çekildim. Gece pike olmasına rağmen üşüdüm ve bir kaç defa uyandım. Ama zaten alışkınım çadırda böyle bölük pörçük uykulara.

-> Ertesi sabah 7 gibi kalktım. Ufaktan şöyle etrafta neler var diyerek yürüyüşe çıktım ve sonra kahvaltıya oturdum. Bu arada söylemeyi unuttum. Papaz koyu Karaöz'e 2 km ve köyce A101 gibi bir nimet var :) . Sabah kahvaltısından sonra toplarlanmadan bir foto çektim ve toplarlanmaya başladım.

-> Saat 8.30 gibi marşa bastım ve istikamet Kaş.

-> Finikeye kadar geldim ve Popomun ağrısını virajlardan önce dinlendirmek istedim. Henüz daha 30km gelmiştim halbuki. Fotoğraf çekip iki dakika nefeslendikten sonra yine yoluma devam ediyorum. Bundan sonra beni 127 adet viraj bekliyor. Her ne kadar yol kaymak gibi kaygan ve iki kere ön lastik kayması geçirsemde..  

-> Demrede tekrardan su molası veriyorum. Fotoğraf çektinden sonra yokuş yukarı resmen motoru sarıyorum. Çünkü 7 beygir :)   .

-> Ve Kaş'a variyorum. Direk adaya doğru gidiyorum çünkü orada bildiğim çadır atacak yer var.

-> Çadır için gittiğim zaman görüyorum ki benden başkalarıda varmış. Ağaç gölgesinin bana yarıldığını düşünerek hemen çadırımı kuruyorum. İçine eşyaları atıp doğruca yüzmeye gidiyorum ve yine coss . Buraya bir not düşelim. Gece buraya sadece çadır kurup yatmaya gelenler oluyor ve aşırı kalabalık oluyor. Önerim adayı turlayarak yol kenarında ufak ceplere çadır atabilirsiniz. Ben bir dahaki gelişimde öyle yapacağım.

-> Günümü yine kitap okuyarak ve yatarak geçirdikten sonra akşam yemeği için işe koyuşuyorum. Kaşın üstünden inen anayolun kenarına masa koymuş Kaş belediyesi. İyide yapmış. Akşam yemeğimi yedikten sonra manzara seyrediyorum. Birazdan da çarşıya inip biraz yürüyeceğim.

-> Sabah kalkınca fark ettimki biraz sıkılmışım ve kitabım bitmiş. İçimdeki yorulmuşluk hissi gitmiş. Bende spontane olarak geri dönmeye karar verdim. Aslında aklımda Ölüdeniz vardı ama hiç gidesim gelmedi. İyikide gelmemiş. Eşyaları toplayıp, motora yükleyip bir ada turu yapıp dönüş yoluna başlıyorum.

-> Kaştan çıkarken güzel bir cep var ve manzara güzel.

-> Ve ve ve dönüş yolu tam harika gidiyordu. Temiz şekilde Demre ve Finikeyi atlattıktan sonra Kumlucayı geçip 11 km'lik tırmanışa geçtim. Tırmanış bittikten sonra Adrasan kavşağında mola verdim. Moladan sonra 200metre geçmemiştiki aşağı doğru 90km hızla sallanırken 'Çaaat' sesi ile irkildim ve hemen debriyaj ve frene asılıp kenara çektim. ZİNCİRİM KOPTU. Ve yanımda bunu tamır edebilecek malzeme yok. Allahın işine bakki yolun karşısında petrol var ve petrolde de lastikçi var. Dedim biz bunu hallederiz. Telefonumun sarjıda 4.. . Hemen yolun kenarında bir ağaç gölgesine eşyaları 'sakladım'.

-> Olaydan sonra aklımı toplamak ve fikir almak için babamı aradım. O da sakin şekilde 'Petrole sor, kamyon durdur. Herhangi bir yerleşim yerine git. Gerekirse orda motoru bırak dön. Motoru sonra alırız' dedi. (Babam o sırada 300 km uzakta bana..).

Benim aklımda Antalya'ya gitmek olduğu için diğer ihtimalleri düşünemedim. Babam öyle söyleyince dedimki 'Olum zaten kavşaktan sonra full yokuş aşşağı sal gitsin'. Petrole gittim telefonu sarja taktım sonra petrole bi kamyon geldi fakat kasası mühürlü olduğu için alamayacağını söyledi.

Bende gittim lastikçi abiye sordum neler yapabiliriz diye. O da 'Bende malzeme yok' dedi. Ama sağolsun zinciri çelik tel ile birleştirip idare eder bu seni dedi. İyikide yapmış çok işime yaradı .

Kumluca merkeze indim, tamirci buldum, yaptırdım, yemek yedim vs derken 2 saat gitti. Ama sağ salim ger dönüş yoluna başladım tekrardan. O yokuşu tırmandım, bizim petrole uğradım, selam verdim, sonra gidip eşyaları tekrar motora sardım ve dua ederek tekrar yola koyuldum.

-> Yolda yükümün kaydığını hissettim ve durdum. Yükü sola doğru kaymıştı düzeltip tekrar yola koyuldum. Son 40km. Burda sonra biraz gazı açtım ve 100'den aşağı viraj harici inmedim. (Tabi yine kadranda 100km/h, gps 90 falan ) Ve sabah 11 gibi başlayan 180 kmlik yol durdum, mola verdim, yemek yedim, zinciri halletim falan derken 18.30'da bitti.

Kapanış ve Not

-> Toplam 240 lira harcadım. Yemekler dışardan ve bu fiyata benzin dahil. 90₺ benzin aldım ama bitmedi. Depoda bayağı duruyor. 450km'de yol yaptım. 

Bir daha geziye çıkarsam tek çıkmamayı düşünüyorum çünkü herhangi bir durumda yardım edebilecek, destek olabilecek kimse yok. Ayrıca denize, çarşıya gittiğiniz zaman aklınız genellikle motosikletinizde ve eşyalarınızda oluyor. Ayrıca eşya yükleme ve minimalistlik konularındada çalışmam gerekiyor. 10 günlük eşya almışım resmen :) .

Okuduğunuz için teşekkür ederim.

Bunlar İlginizi Çekebilir