Elimizdeki kaynakları bilinçli, dikkatli ve titiz kullanmalıyız. Çünkü sahip olduğumuz ve olacağımız hiçbir kaynağımız sonsuz değildir. Üstelik sahip olduklarımızdan dolayı sorumluyuz. Mesela zaman, en çok israf ettiğimiz ve ihmal ettiğimiz akıp giden sonsuz bir olgudur. Ancak ömrümüz sınırlı olduğu için zamanımızın her anını dikkatli yaşamalıyız. En çok zamanı israf eder insanlar. Bakar ki zaman akmış gitmiş, ömür bitmiş. Oysa o kadar çok yarım kalan şey var ki hayatında. Çaresiz tükenirsin. Zamanın kıymetini kavrayan insanın da kıymetini kavrar. İnsanın ömrü kısa ve kıymetlidir. Zaman akıp gider, durduramazsın. Oda kıymetlidir. Doğrusu insan da zaman da en kıymetli kaynağımızdır. İnsanın kendisini tüketmesi de israf, toplumun bir insanı harcaması da israftır.
Kaliteli insana yatırım yaparız. Onu geliştiririz. Olgunlaşması ve kemale ermesi için, aile bir taraftan, okul bir taraftan, toplum bir taraftan emek verir. Hem aile hem okul hem de toplum birlikte çaba sarf eder ki hem ailesine hem toplumuna faydalı birini ve birilerini yetiştirelim. Örf, adet, gelenek, görenek ve inanç değerleri birlikte dantel gibi işlenebilirse işte o zaman hem bireysel olarak hem de toplumsal olarak bir kültürün, bir medeniyetin, bir bütünün parçası olmayı başarırız. Dolayısıyla bir medeniyet oluşturabilirsek ancak şanlı bir tarihimiz ve güvenli bir geleceğimiz olabilir.
En önemli kaynak insan kaynağıdır. İnsan kaynağının da en değerli kısmı genç insan kısmıdır. Eğer çocuklarımızı ve gençlerimizi yarınların büyükleri ve tarih yapıcıları olacak bilinçle ve ciddiyetle yetiştirebilirsek şanlı tarihimiz akmaya devam eder. Bu yönden bakınca eğitim politikaları en önemli husus oluyor. Bütün çocuklarımızı ve gençlerimizi iyi planlanmış eğitim ve öğretim süreçlerinden geçirmek üzere planlama yapılmalı. Hiçbir çocuğumuzu ıskalamamak üzere zamanın ve geleceğin şartlarını dikkate alarak bu yola koyulmalıyız. Hz. Ali “Çocuklarınızı yaşayacakları zamana göre yetiştirin” der. Her şart altında gerek bireysel olarak gerekse toplumsal olarak faydasını ve zararını dikkate alarak pozisyon alabileceği donanımı onlara kazandırabilmeliyiz.
Geleceğimizin alimini, geleceğimizin bilim adamını, geleceğimizin mühendisini, geleceğimizin iş adamını, siyasetçisini, hukukçusunu, doktorunu, öğretmenini, askerini, polisini, yöneticisini, işçisini, annesini, babasını, ablasını, abisini, dostunu iyi yetiştirmeliyiz. İyi insan yetiştirmeliyiz ki sevgi saygı düzleminde bir toplum olalım.
Önce iyi insan yetiştirmeliyiz. Değerleri olan iyi insan. Sonra sevgi toplumu kendiliğinden oluşur zaten. Hiçbir insanın gelecekte cumhurbaşkanı olamayacağını söyleyemeyiz. Hiçbir insanın emek vermeden iyi insan olacağını da söyleyemeyiz. Zamanımızı da insanımızı da israf edemeyiz. Etmemeliyiz.
Münir Ali Yazıcı