Kezban Gökkurt
YazarKezban Gökkurt
1 dakika okuma süresi
Eyl 19, 2020

Yıkılan  duvar


Hayata, insanlara  hatta kendimize  karşı duvarlarımız  vardır.  Çok sağlam olmalarıyla övünür, hep var olacağını  inanırız. Ağzımızdan çıkan kelimelere, tavırlarımıza hatta belki de gülüşümüze bile  dikkat ederiz karşı  tarafın  belirli  bir mesafede  kalmasını  sağlayabilmek için. Yeryüzünde kaç insanoğlu  böyle bir durumla yaşıyor bilmiyorum  ama ben tam da bunları hissediyorum. Hissediyorum  değil hissederdim.  Gerçek kendimi göstermenin korkunç bir fikir olduğuna inanırdım. Fark eden herkesin bundan faydalanacağından, bana vereceği ruhsal zarar ve hissedeceğim kalp  kırıklığından  korkardım. Her kime açtıysam kendimi, ben buyum diyerek gösterdiysem  en yalın  halimi artık onun için anlamımı yitirirdim. Birbirimizi üzüyoruz, kırıyoruz, yoruyoruz. Sonsuz yaşam sahibiymiş gibi hem kendi hem de karşı tarafın kıymetli vaktinden çalıyoruz. Bilinçsizce ve belki  de bile isteye yapıyoruz bunu. Ne gerek vardır ki? Yanlış ya da doğru olmayanın peşinde  harcanan zaman kaç  güzel ihtimali  kaçırmaya sebep olabilir. 

Bunlar İlginizi Çekebilir