Bir programcıysanız: yani yolun başında olmanız, öğrenci olmanız, yada henüz derleyiciye/IDE’ye ilk kodunuzu yazıyor olmanız bunu değiştirmiyor, eğer bu yolda ilerlemek ve öğrenmek istiyorsanız bence artık programcıyım/geliştiriciyim diyebilirsiniz.
Bu yolda sadece tecrübe ve deneyimleriniz ve rütbeniz/isminiz değişiyor. Yolun başındaki isminiz Junior Developer (Çocuk/Deneyimsiz Geliştirici).
Bu sonra sizin seviye ve deneyimlerinize göre Middle, Senior, Lead, şeklinde bir çok isminiz oluyor. Tabi bunlar sadece isimler, hangi alanda çalıştığınıza göre farklı isimler de alabiliyorsunuz (Web/Application/Database Programmer/Developer) vs.
Peki bu alanda çalışırsanız nelerle karşılaşacaksınız?
İnternet kafe aç, format at tarzında saçma diyaloglardan artık nefret etme seviyesine ulaşacağınızı kolaylıkla söyleyebilirim.
” Bir programcı PC tamircisi değildir.”
– Kushagra Sharma
Bir programcının PC tamircisi olduğunu varsaymak bile yanlıştır. Bir programcı bilgisayarın iç kodlamasını (CPU, Assembly, Mikroişlemci tasarım ve programlaması) bilir. Ayrıca Pc donanımından ziyade algoritmalar ve tasarım ilkeleriyle ilgileniyoruz.
Tabi ki insanlar bana Android için en iyi fotoğraf düzenleme uygulamasını sorduklarında veya laptoplarına bağlanacak SSD’nin uyumlu olup olmadığını onlara söyleyebilmeliyim. Yoksa ben niye bu alanla ilgileniyorum ki ?
Nightgeek konusu yani basit bir deyişle neden bütün gece uyanık kalıyoruz?
Programcılar konuşmazlar çünkü sözlerinin kesilmemesi gerekir… Diğer insanlarla uyum içerisinde olmak sadece bir düşünce trenini durdurmak anlamına gelebilir. Durdurmak hata anlamına gelir. Trenden inmemelisiniz.
– Ellen ULLMAN
Çünkü herhangi bir şey geliştirirken huzurlu ve sakin bir ortama ihtiyaç duyuyoruz. Verimli bir şekilde kodladığımız şeyi ortaya çıkarabilmek için buna ihtiyacımız var.
Özellikle birisi bana bakarken veya aniden odaya daldığında tüm konsantrasyonumu ve aklımdaki tüm o yol haritasını ve yapacağım şeyleri unutuyorum.
Bu yüzden de herkes uyurken yani kimsenin rahatsız edemeyeceği anlarda kodlamak neredeyse ilk kodumu yazdığımdan beri asla kopamadığım bir alışkanlık.
Ne var sanki 2 satır kod yazıyorsun, dünyayı kurtarmış gibi davranıyorsun. Senin yaptığını ben de yaparım. Tabii ki yaparsın… E buyur, hadi?
” Programlama düşünmektir, yazmak değil. ” – Casey Patton
Programlama tamamen bir sorunu çözmek için hayal gücüne ve mantıklı yaklaşıma dayanmaktadır. Programlama; uyurken, gezinirken, pencereden dışarı bakarken, rahatlamak ve hayal etmek için yeterli zamanınız olduğunda herhangi bir şey yaparken yapılabilecek bir sanattır. Eğer mantıklı düşünebiliyorsanız bir programcısınız demektir.
Programlama size yeni bir düşünme şekli katar
” İster evrenin sırlarını ortaya çıkarmak isteyin, ister 21. yüzyılda bir kariyer yapmak isteyin; temel bilgisayar programlama öğrenilmesi gereken bir beceridir.
– Stephen Hawking
Programcılar neden çok fazla kahve tüketiyor? Neden kahve içmeyi fetişleştiriyoruz ?
Programcılar bazen aptalca şeyler yaparlar. Yaptığımız en aptalca şey gerçekten uzun saatler boyunca çalışmak. Kafein, uzun saatler boyunca en azından teorik olarak uyanık kalmamıza yardımcı olan bize göre çok yararlı bir ilaç.
Ve kafeini seviyoruz. Kafein uyarıcıdır ve beyinde yaratıcılığı teşvik eden daha kaolitik bağlantılar meydana getirir.
Bizi daha akıllı ve enerjik yapıyor. Bir sonraki IQ testimizde 200’e fırladığından tabii ki bahsetmiyorum ama kafein kan dolaşımı yardımıyla beyne gittiğinde Adenosin adı verilen inhibitör bir nörotransmitteri engellediği bilimsel olarak engellediği kanıtlanmıştır. Bu olduğunda dopamin ve norepinefrin gibi nörotransmitterlerin artması için yeterli alan oluşuyor. Bu da nöronların ateşlenmesini arttırıyor. Kafein; ruh halini, bilişsel işlevi, konsantrasyonu, reaksiyon sürelerini ve enerjiyi tetikleyen bir çok beyin fonksiyonunu iyileştiriyor.
Ayrıca kahveyi almaya gidip/gelme eylemi koridorda yürümek, kahveyi hazırlamak ve gidip gelme süresi olarak birkaç dakika sürse de bu kısa süre beynimizi problemden arındırır.
Ve evet hepimiz birer dönüştürücü gibi olduğumuzu sanıyoruz. Kahveyi koda dönüştüren birer converter olduğumuzu sanıyoruz ve bu hoşumuza gidiyor. Kahve içmek de bu şekilde bir fikre inanmak da.
Bilgisayar Dünyasını umursadığımız için gerçek dünyayı umursamıyoruz.
Cidden lütfen bizi rahatsız etmeyi kes, sadece kes şunu. Umurumuzda değil, gerçekten siyaset, ekonomi ya da diğer gerçek dünya şeylerini bilerek ne kadar gurur duyduğunuz umurumda değil. Sanal dünyada yaşamayı ve soyut şeyleri seviyoruz.
Bilgisayar bilimi konusunda boş olduğunuzu veya bilgisayar ile ilgili övündüğümüzde etkilenip/etkilenmediğinizi gerçekten umursamıyoruz.
Benzer şekilde kanlı siyaset, saçma mevki ve makamlar ve olaylardan da etkilenmiyoruz.
Bizi etkileyen kişi ve olaylar sizin asosyal, deli olarak sınıflandırdığınız bilgisayar başından kalkmayıp dünyanızı güzelleştirmeye çalışan ve asla yapılmamış olanı, imkansızı başaran programcı, girişim veya girişimciler.
Ve evet yapay zeka hakkındaki saçma düşüncelerinizi de umursamıyoruz.
Ve Sonunda Gerçek
Programlama göründüğünden çok daha zordur. Programlama sadece çift veya tek sayı programı yazmakla ilgili değildir, aynı zamanda gerçek dünyada uygulamalar ve yazılımlar oluşturmaktır. Bazen ” ben programcıyım ” dediklerinde insanlar oyun geliştiricisi vb. olarak spekülasyonlar üretmeye başlarlar. Oyun geliştirme bir şaka değil takım sürecidir.(grafiker, programcı, tester vs vs.) Kulağa kolay geliyor, ancak en basit bir oyunu bile oluşturmak gerçekten zordur.
Fakat hiçbir şeyin imkansız olmadığı gibi bu da imkansız değildir. Çoğu insan nasıl programlama yapılacağı hakkında çok korkutulur. Ancak her şeyde olduğu gibi, bu görevi ne kadar çok uygularsanız ve tekrar yaparsanız o kadar kolaylaşır.