Kolay mıdır?
Her insan kısa ya da uzun bir dönem öğrenci olmuştur. O yüzden kime neyi anlatıyorum bilmemekle beraber evden uzak, kısıtlı para, kötü insanlarla dolu bir hayat kesiti anlatıyorum.
O ilk dönemler, daha liseliyim. Zaten öncesine dair çok bir şey hatırlamıyorum. Yeni insanlarla tanışıyor olmamın ilk anlarıydı. Çok zor geliyordu ama kısa sürdü. Lise bitene kadar her şey o kadar güzeldi ki. Ailemden izin alamazdım. Kütüphaneye gidiyorum diyip arkadaşlarımla gezmeye kafelere giderdim. Onlarla öğrendim hayatta hiçbir şey bilmediğimi. Okey, tavla oyunları, denizler, plajlar ve sahiller. Dışarıda çay içmenin keyfi. Sonrasında arkanızdan dönüp duran fırıldaklar. Aşk-I Memnu lise versiyonu hikayeler. Dışarıdan bir göz gibiydim ama bütün olaylara şahit olurdum. O zamanlar komik gelirdi fakat şimdilerde düşününce ağlamaklı olurum. Ne çok şey yaşamışız. Kaçmayı denemediğim bir çok şey vardı. Aşk, okul, staj, insanlar.. Hepsini öğrendim. Sandım ki üniversite de böyle olur. Olmadı. İlk senemizdi Anestezi okuyordum ve lise arkadaşlarımın bir çoğuyla aynı sınıftaydım tekrar. "Lise 5" derdik kendi aramızda. Anılar, arkadaşlar güzeldi de bir de farklı insan görüp onlarla samimiyet kurmak için sizi saf dışı bırakmasalar hala güzel kalabilirlerdi. Lisede sıram hep en ön sıra oldu. Sınavlarda kopya çekebilmek için beni duvara kadar sıramla birlikte itip kendileri araya sıkışırlardı. Bu sebeple kopya veren çok oldum ama çeken olamadım. Bana bunu üniversitede bile yaptılar. Dışlanmışlık gibi değil mi sanki?
Bir gün jetonun geç düşmesi ya da köşeli olması lafını gerçekten yaşadım. O anda koptum onlardan. Her anlarında yanında olduğum arkadaşlarım benim için bir gün bile beklemediler. Şey gibiydi "yüz üstü düşmek..". Farklı bölüm kazandığım için beni kaldıran farklı insanlar oldu. Farklı bir ile geldim ilk defa tek başıma. Yalnızım. Beraber üniversite okuma hayalleri kurduğum insanlar puf olmuş. Tabi yurtta kalınıyor değil mi üniversitede? Ailem kesinlikle karşı çıktı ev fikrine. Hala aynı yurtta hala problemli bir üniversiteliyim. Okul arkadaşlarıyla yaşananlar geçip gidiyormuş da, 24 saat aynı odada kalmak zorunda olduğunuz insanların yaptıkları geçip gitmiyor. Geçenlerde biricik oda arkadaşımın ağzından şu cümleyi duydum; "2 senedir seni bu odada istemiyoruz ama yüzsüz gibi ısrarla gitmedin bildiğin halde". Herhalde duyduğunuzda kafanıza saksı düşmesine sebep olan nadir cümlelerdendir.
2 sene öyle böyle geçti. Kaldı 3 ay. Sonrası demeden edemiyorum. Ya sonrası? Öğrenciyim ve tek hedefim atanmak. Para neden bu kadar kıymetli bilmiyorum ama herkes gibi o da bir tokat atıp kaçıyor hayatımdan. Elinizden tutan birileri yoksa eğer okula da yürüyerek gidersiniz, lavaboya girince bile kapınızı 2 kere kilitlersiniz. Öğrendiğim bir şey varsa bu 2 yılda o da, kimseye arkadaşım demeyin. Kimin arkanızdan itip sizi uçuruma düşüreceği belli olmuyor. Ama aynı şekilde kimin tutup kurtaracağı da.