Kerim Erçin Deveci
YazarKerim Erçin Deveci
2 dakika okuma süresi
Şub 4, 2019

    Uzay Mekiğindeki Karınca


    Gelişmekte ve buna bağlı olarak sürekli değişmekte olan bir dünyada yaşadığımız aşikâr. Günümüzde yaşanılan teknolojik ilerlemenin boyutu ise gerçekten muazzam. Peki, hiç düşündünüz mü? Her gün, önceki günden bir adım daha ileride olduğumuz bu yeryüzünde, bizim imzamız nerede? Üretilen teknolojilerin, geleceği şekillendiren teorilerin ya da ürünlerin hangisinde payımız var? Bu soruların cevabı Türk Milleti için bir utanç kaynağıdır, bunu içtenlik ile söyleyebilirim. 

    Her devletin geleceğe yönelik planları vardır. Bunlar, halkın refahı ve devletin geleceğini idame ettirebilmesi adına gerekli adımlardan ibarettir. Örneğin Çin'i ele alalım. Çin, kendine hedef olarak 2025 yılını belirlemiş ve buna "Made In China 2025" diyerek benimsemiştir. Peki hedefleri ne mi? 2025 yılında "Yapay Zekâ ve Robotik" sektöründe bir numara olmak. Sayılabilecek daha pek çok hedefleri var lakin çok yakın bir zamanda bahsini geçirdiğim bu sektöre damga vuracak bir ilke imza attılar. Dünya'nın ilk yapay zekâsına sahip haber spikerini üreterek, resmen "Biz şimdiden hazırız" mesajını verdiler. Tüm dünyaya verilen bu mesaj sanırım daha bize ulaşmadı. Bu arada: 2022 yılında ise ilk uzay istasyonunun yapımını tamamlayacak ve 2025 yılında düzenli olarak Ay'a insanlı uçuş görevleri düzenleyecekler. Bunun da bilgisini yeri gelmişken verelim.

    Devam edelim;

    Avusturalya, 2034 yılında enerjisinin tamamını güneş, rüzgâr ve su gibi yenilenebilir kaynaklardan elde etmeyi planlıyor.

    Hindistan, 2026 yılında "tekrar kullanılabilen uzay mekiği" araçlarını hizmete sokmaya planlıyor. Son olarak yine Çin, 52 kilometre uzunluğu ile dünyanın en büyük parçacık hızlandırıcı laboratuvarında deneylere başlayacak ve 2035 yılına kadar 100 kilometre uzunluğa erişmeyi planlıyor. Bütün bu örnekleri neden mi verdim? Çünkü çevremizde olanları ve olacakları görmezden gelmeye başladık, uzay mekiğindeki karınca olmaya başladık. Etrafımızı anlama ve kendimize pay çıkarmamız gereken şu günlerde bizlerin tartışma konusu futbol, siyaset ya da magazin olmamalı. Ben bunları bir ekonomist, bir teknoloji bakanı ya da bilen kişi olarak söylemiyorum. Ben, bu ülkenin derdine dertlenen, 19 yaşında bir yazılımcı olarak bunları dile getiriyorum.

    Son olarak; 
    Benim düşündüğümü düşünemeyecek kadar aciz olan insanları, bunları düşünmekten sorumlu tutulacak mertebelere getirdiğimiz ve bu sorumlulukları onlara yüklediğimiz için kendimizden ayrı bir utanmalıyız. Mustafa Kemâl Atatürk'ün "Türk Milleti çalışkandır; Türk Milleti zekidir" sözünü her daim geçerli kılmak dileği ile...

    Bunlar İlginizi Çekebilir