Bu yazımda İngilizce hazırlık okumanın bana kattıklarından bahsedeceğim. Öncelikle şunu belirtmeliyim ki, bu yazı tamamen benim deneyimlerimden ibarettir. Farklı kişilerin farklı deneyimleri olabilir. Sonuçta her birey aynı verimi alamaz, akademisyen ve öğretim görevlileriyle aynı derecede yakınlık kuramaz (kendi içinde). Bu yüzden birkaç arkadaşımdan hazırlık (İngilizce, Almanca) hakkında düşüncelerini benimle paylaşmasını istedim :

“İngilizceyi zaten sevdiğim için işimin bir parçası olmasını istedim. Ama hazırlık bana hiçbir deneyimin katamayacağı şeyleri kattı. En başta konuşma konusunda beni çok geliştirdi. Özgüvensiz olduğum bir konuydu ve o yüzden açılmamı, kendime güvenmemi sağladı.” (N.ö.)

“Ben üniversitede ilk senemde hem okula alışma sürecim hem de derslere adapte olma sürecimde bana büyük avantajlar sağlayacağını düşündüğüm için hazırlık okumaya karar verip sınava girmeden kalmayı tercih ettim. Çevremden çoğu kişi bunun zaman kaybı olduğunu düşünürdü fakat hazırlığa başladığımda sadece bölümüme ve derslerime ön hazırlık değil aynı zamanda hocalarla iletişim konusunda üniversite ortamı ve arkadaş edinme konusunda birinci sınıfa başladığımda çok büyük artılarının olduğunu gördüm.Hem ilk senenizde ne yapacağınızı, nasıl bir ortamın sizi beklediğini, hocalarla nasıl konuşmanız gerektiğini bilmezken; hazırlık bu yönde bana bölüme geçerken beni neyin beklediğini göstermiş oldu. Bu yüzden bu konuda tavsiye isteyen herkesin hazırlığı atlamaması gerektiğini düşünüyorum.” (M.ş.)

“Bazen boşa mı bir sene hazırlık okudum dediğim zamanlar olabiliyor. Çünkü üniversiteyi erkenden bitirmek istiyordum. Bu yüzden hazırlık okumayı istemiyordum. Ama yine de hazırlık sadece derslere değil üniversiteye ve ortama da beni hazırladı.” (A.k.)

“Bence hazırlık okumak üniversite hayatında yapılabilecek en mantıklı şeylerden biri. Ben almanca hazırlık okuduğum için çok fazla boş vaktim kalmıyordu. Buna rağmen yine de sosyalleşebiliyordum. Yabancı dil öğrenme ve öğretim açısından özellikle farklı diller için insanın ufkunu genişlettiğini söyleyebilirim.” (D.k.) 

-

Ben hazırlık okumayı kendim istedim, bu yüzden herhangi bir hazırlık atlama sınavına girmedim. Ama normalde yabancı diller yüksekokulu sizi sene başı yapılan seviye belirleme sınavına göre veya okuduğunuz bölüme göre bir sınıfa yerleştiriyor. ( yökdil-yds gibi sınav sonuçları da hazırlık atlamak için kullanılıyor)

Okuyacağım bölümde bolca İngilizce konuşma, yazma ihtiyacım olacağı için benim için en mantıklısı buydu. Benim sınıfımda oldukça az kişi vardı bu yüzden herkes derse katılabiliyordu. Kullandığımız kitapların (Oxford English File) farklı seviyeleri (b2, b2+,c1 gibi) vardı. İçerikte ise grammar, vocabulary, prononciation kısımları bulunuyordu. Ayrıca Oxford’un uygulaması ve kitaplardaki kod ile kitaplara online erişimimiz vardı. Bununla birlikte bazı okuma kitaplarına da erişimimiz vardı. İki tane çok değerli hocamız vardı. İkisi de birbirinden kıymetlidir. Ama birinin bende yeri çok ayrı. Neyse, o kendisini biliyor; biz yazımıza devam edelim.

 Sene içinde hatırladığım kadarıyla 2 sunum, 2 bireysel İngilizce video ödevi, 2 grup İngilizce video ödevi, 2 kitap özeti ödevi ve bunun gibi birçok ödevimiz oldu. Onun dışında nasıl İngilizce paragraf yazılacağına dair ufak da olsa bir giriş yaptık ve düzenli olarak paragraf yazma ödevlerimiz oldu. Bu sayede, birinci sınıfa başladığımda, yazma derslerinde az çok fikir sahibi oldum. Lisede ve üniversite sınavına hazırlanırken herhangi bir konuşma eğitimi de almamıştım. Bu yüzden hazırlık sınıfı bana konuşma anlamında da çok şey kattı. Arkadaşımın da bahsettiği gibi, kendime güvenmemi sağladı. 

Eğer size bir şeyler katmasını istiyorsanız (bu sadece hazırlık için geçerli değil), belirli bir çaba göstermelisiniz. Beklentinizi karşılar mı bilemem, ama elinizden geleni yaptığınızda değişim ve gelişimi göreceksiniz. Bazı bitkilerimi her gün sulamam gerekiyor, bazılarını haftada bir. Bazıları güneş görmek isterken, bazıları karanlığı seviyor. ( ne alaka ya, az önce hazırlıktan bahsediyorduk diyenleri duyar gibiyim..)

Son olarak, değinmek istediğim son konu hazırlığın sizi üniversite ortamına hazırlaması. Açıkçası, alışmanızı sağlıyor olabilir ama bana göre hazırlık, filmin fragmanı bile değil. Daha az kişi tanıyor, daha az ders görüyoruz. Adapte olmayı sağlıyor olabilir ama bana göre bu açıdan çok büyük beklentilere girmemekte fayda var. En azından benim deneyimim bu yönde oldu. Anlatılacak çok şey var ama, özetlemek gerekirse benim ve birkaç arkadaşımın deneyimi bu şekilde.

Okuduğunuz için teşekkür ederim, umarı yardımım dokunmuştur.