By Azat
YazarBy Azat
3 dakika okuma süresi
Oca 25, 2019

    Özgürlük Çelişkisi


     Özgür olmak, tanımlara sığmayan öğreti. Hepimizin sahip olmak istediği ve aslında bir bakıma sahip olduğu kavram. Peki gerçekte özgür müyüz? Binlerce yıldır filozofların cevap aradığı soru. Bu öyle bir şey ki: Yüzlerce, binlerce filozof her ne yapsalar onu ortak bir tanıma oturtamazlar ve oturtamadılar. Bunun sebebi özgürlüğün düşünmeyede el atması. 

      Ne kadar özgürlüğü istesekte aslında tam manasıyla özgür olmak insanı bitirir yok eder. İnsan vicdana ve henüz isimlendirmediğimiz bir çok duyguya sahiptir. Bunlara sahip olmayan bir insan yani duygusuz veya duygularını köreltmiş biri -Var mıdır bilemem- bile bunun altında yok olur. 

    İnsan her daim kendinden üstün biri eylemlerini kısıtlayacak biri ister -İstemiyorum diyen varsa kesinlikle etrafı böyle kimselerle çevrilidir- Bunu en bariz örneğide sosyal hayattır. İşe gireriz ve kendimizi kısıtlarız, okula gider kendimizi kısıtlarız, ev alır, araba alır kendimizi kısıtlarız yani kısacası özgür olmak istemeyiz. 

      Özgürlüğü bir renkle anlatın desem bir çoğu yeşil ve mavi der. Bu genlerimizde var taa ilk atalarımızdan beri var ola gelen bir gen. İnsanlığın orman ve suyla uyum içinde olduğu zamanlardan. Yaşamak için öğrendiği ve karar konusunda kendini daha az kısıtladığı bir zamandan.

    İnsanın temel ihtiyaçları yeme , içme ve barınmadır. Diğerleri sadece kendimi kısıtladığımız şeylerdir. Hangimiz sadece bu üçüne sahip olup yaşamayı denedi. Ben ekstra bir de bilgisayar hakkıyla bu işlemi 2 ay boyunca yürüttüm ve sonuç olarak çuvalladım, yürütemedim. Fazla özgürdüm ve bu çok lüzumsuzdu.

    Birçok dinde ve Semavi dinlerin hepsinde geçen bir kıssa vardır. Adam ile Havva'nın kıssası. Cennette yiyecek en güzel şeylere kalacak saraylara ve meşrubatın her türlüsüne sahip olan bir çiftin kıssası. Bir çoğumuz devamının biliriz Yaratıcı bir kural koyar ve Bu çift kuralı çiğner. Aslında çiftlere bunu yaptıran şey özgürlüktü. Yani ona sahip olmak ya da olmamak değil. Çift bu meyveye ulaşamamayı özgürlüklerine kısıtlama olarak gördüler. Özgürlük için bu kuralı çiğnerler ve özgürlüklerinden olurlar. Yani nasıl desem özgürlüğün tekbir çeşiti bir tanımı olamaz. O bizi kısıtlar(3 temel hakka sahip olduğu halde aslında hiçbir şeye sahip olamam )ve ona sahip olamamak bizi özgür kılar.

    Buraya kadar okuyup düşüncelerimi değer verdiğini gösterdiğin için sağol ama bu yazı sadece kullanmayı bilmediğimiz beynimizi bu konuda düşünmeye sevk etmek için yazıldı.

                 Kolay görünen dünyada zorluklar altında okumaya çalışan genç.!

    Bunlar İlginizi Çekebilir