Günümüzde oldukça yaygın bir ruhsal rahatsızlık olan obsesif kompulsif bozukluk, tekrarlayan rahatsız edici düşüncelerin ve buna eşlik eden tekrarlayıcı, karşı konulamaz davranışların kısır döngüsünde ilerleyen bir hastalıktır. Obsesyonlar, kişinin aklına istemsiz olarak gelen, karşı koyamadığı, rahatsız edici, kaygı ve korku yaratan düşünlerdir. Obsesyonlar bazen çeşitli imajlardan da oluşabilmektedir En bilinen obsesyon içeriklerine dinsel, cinsel, hastalık bulaşma düşünceleri, pislik bulaşma düşünceleri örnek verilebilir. Kompulsiyonlar ise obsesyonların yaratmış olduğu olumsuz duygulanımı hafifletmek için yapılan yineleyici, zaman alıcı, karşı konulamayan istemsiz davranışlardır. Kişi kompulsif davranışları obsesyonların vermiş olduğu rahatsızlığı hafifletmek için yapsa da bu geçici rahatlık hissi uzun sürmez ve bir zaman sonra kompulsif davranışlar sorun yaratır. Bilindik kompulsiyon türlerine sayma, temizlik, kontrol etme örnek verilebilir. Genellikle temizlik hastalarından örnek verilir ama biz farklı bir örnek verelim. Örneğin; dindar bir kişinin dua ederken aklına gelen cinsel düşünceler olduğunu varsayalım. Bu düşünceler obsesyondur.Kişi bunları uzaklaştırmaya çalıştıkça bu düşünceler yoğunlaşır ve kişide yoğun huzursuzluk hissi yaratır. Bu gelişmelerin ardından kişi olumsuz hislerini baskılamak için yoğun tövbe etme girişiminde bulunacaktır. Burada bu eylem ise kompulsiyondur. Bu kompulsif davranış kişinin uzun zamanını alabilir. Gününün büyük kısmını tövbe etmekle geçirebilir. Bu obsesyonlar ve kompulsiyonlar kişinin hayatını olumsuz etkilemeye başladığında, işlerini yapamaz hale geldiğinde obsesif kompulsif bozukluk rahatsızlığından söz edebiliriz. 

Obsesif Kompulsif bozukluğun tedavisinden bahsetmek gerekirse öncelikle bir psikiyatristin bu hastalığın belirtilerini gördükten sonra ilaç tedavisine başlaması gerekir. Antidepresanlarla tedavinin etkinliği çeşitli araştırmalarla kanıtlanmıştır. Örneğin SSRI grubundan Anafranil adlı antidepresanın Obsesif Kompulsif rahatsızlıkta etkili sonuçlar verdiği görülmüştür. Tedaviye başlandıktan yaklaşık 2 hafta sonra ilaç etkisini göstermeye başlar ve psikiyatrist gözetiminde uzun süreli bir kullanım gereklidir. Doktora danışılmadan ilaç bırakılmamalıdır.

İlaç tedavisinin yanında psikoterapi hizmeti de Obsesif Kompulsif bozuklukta olumlu sonuçlar vermiştir. Özellikle Bilişsel Davranışçı Terapi ekolü ile yürütülen seanslar sonucunda semptomların hafiflediği ve ilaç tedavisinin kesilmesinden sonra hastalığın tekrarlama ihtimalinin azalttığı çeşitli araştırmalarla gözlenmiştir. Bilişsel Davranışçı Terapi Psikiyatristler veya Klinik Psikologlar tarafından sunulmaktadır. Ortalama 8-10 seans arasında sürse de bu süre hem hastaya hem de psikoterapistin yetkinliğine bağlıdır.