Moso, Uzakdoğu'da yetişen bir çeşit bambu ağacıdır. Dikildikten sonra kendisi için en uygun şartlar sağlansa dahi gözle görülür hiçbir değişim göstermez. Doğru anı bekler ve o an geldiğinde Moso, birdenbire 40-45 cm civarında büyümeye başlar. Bu büyüme hızıyla da yaklaşık 2 ay içinde 30 metre boyuna gelir. Nasıl oluyor da yaklaşık iki ayda bu kadar hızlı yükseliyor gökyüzüne doğru? Aslında cevabını bulmak çok da zor değil. Peki Moso bunu nasıl sağladı dersiniz?
Moso, 5 yıl boyunca toprağın altında büyür. Sadece toprağın üzerindeki büyümesini görmek için beş yıl bekledik demek yanlış olmaz. Aslında çok stratejik bir ağaç, çünkü otuz metrelik heybetli gövdesini taşıyamayacağını ayakları toprağa bastığı andan itibaren anlamış olmalı ki geleceğe yatırım yapmış bu beş yıl boyunca. Eğer temellerini böyle bir stratejiyle beslemeseydi ilk zorlu koşulda kırılıp başladığı yere dönecekti; bu yüzden yıllarca kök salmış toprağa. Üzerinden ne fırtınalar, ne yağmurlar geçti, kaç ağacın kökü ile kesişti kim bilir... Hayata tutunabilmek, sağlam temeller üzerinde varlığını sürdürebilmek için ne çok emek vermiş değil mi? Şimdi ne gelecek fırtına kırabilir dallarını ne de kesiştiği kökler alıkoyabilir onu yolundan.
Temeli sağlam olanı bir çırpıda yok edebilmek kolay mıdır? Moso'nun azim ve sabrı, hayattaki duruşunu da ortaya koymuştur.
Şimdi sıra bizde... Ektiğiniz her tohumun, bir damla suda ağaç olmasını ve hatta meyve vermesinin beklemek hata olur. Peki ne yapmalı dersiniz?
Aslında her birimiz bir Moso ağacı değil miyiz kendi hayatımızda? Her yeni bilgi, her yaşanmışlık, günden güne artan tecrübelerimiz, toprağın altındaki köklerimiz; ne kadar sağlamsa köklerimiz, o denli güçlü olacak gövdemiz.. Hatta başka Moso'lar yetiştirerek organizasyonun ve dolayısıyla toplumun gelişimine dahi katkı verebiliriz. Bu uzun soluklu maratonda unutmayalım ki ektiğimiz tohumlar dört mevsim de yaşasın; yaşasın ki kökleri sağlam olsun, dalları kolay kırılmasın ve hatta savunmasız ağaçlara da gölge olsun gövdesi. Kar, kış, yağmur, çamur demeden her gün verelim bir damla suyunu, verelim ki o da meyvesini verdiğinde lezzetinin tadı damağımızda kalsın..
Her ne işi yapıyorsak yapalım sonuca değil sürece odaklanalım. Azimle ve sebatla sürekli çalışalım. Her zaman inanın, tahammül edin ve hiçbir zaman geri dönmeyin. Moso olmak zor değil!
Moso ormanında bir ağaç olmanız dileğiyle..