Ürün ile bize gelen değerler 1
Kaygılı bir çevrede, apartman hapishanesinin rahatlık abidesi sakinleri olarak ciddi bir değer karmaşası içinden selam olsun doğaya. Çevrenin, inancın bir birikimi olarak farkında olarak yahut olmayarak sahip olduğumuz değerlerin üzerine biraz düşünmek istiyorum. Siz düşünmeyin sevgili okur. Ben sizin yerinize düşüneceğim. Çırpınışlarımın tadını çıkarmayı deneyin.
Güzel bir hayal ile başlayalım. Bahçeli bir evimiz var. 3 katlı olsun teras malum kaçak. Bahçede bildiğimiz hıyardan hallice enginarlar olsun mor çiçekli. Yahu tamam haydi domates, çilek ve rengarenk çiçekte olsun. Kapının önünde bir semaver. Karanlık çökmeye yakın dumanı tütüyor. Ben size demiştim üstten odun atmayın diye. Tüttü bak yine. Çay demini almak üzere. Korna çalan, havayı gasp eden araçlar bu muhiti terk etmişler. Bahçe duvarı yüksek kimse bizi dikizlemiyor. Don gömlek fidanları suluyoruz. Pehhh. Huzur yahu huzur diye bıdıldanmaya başladınız bakıyorum. Bıdıldanamayanlara da bakıyorum. Siz huzura bıdıldanamayanlardansınız mı? Yok yok mısınız?
Birçok insanın hayalini kurduğu bu yaşam biçiminden niçin uzak olduğumuzu düşündünüz mü hiç.- Düşünmedik deyin bakayım. Çünkü ben sizin yerinize düşüneceğim. Sanayi devrimi sonrası batı kültüründe ortaya çıkan insan istif sistemi ürünü "Apartmanlar" da yaşayan insanların da hayalleri vardı. O hayalini kurduğumuz yapıları için bahçelerinde sulayacak domateslerini olsun istemişlerdi belki de. -Tamam tamam duygusallığı derhal terk ediyorum. Sanayileşen alanlarda istihdamın getirisi olan konut ihtiyacına yönelik ortaya çıkan yapı modeli apartmanlar o zaman oldukça anlamlı ve yerinde bir tercih idi. Hooooooop dönüyoruz bizim memlekete. Peki biz niçin bu ürünü aldık? Hiç düşündünüz mü bu ürün ile bize gelen değerleri? İşte şimdi biraz düşünmelisiniz. Bir sonraki yazıda birlikte düşüneceğiz.