Narkozun tıp ilmindeki anlamı,vücudun bütününün ya da sadece belirli bir kısmının bazı uygulamalar sonucunda ağrıya duyarsız hale getirilmesidir.Yani uyuşturulmasıdır.Narkozlamak bir uzmanlık işidir.İyi bir çalışma ve bilgi gerektirir.
Narkozlanan kişi,olaylara,operasyonlara gelişmelere karşı duyarsız kalır.Yapılan narkoz sonrası ağrı veya acı hissetmez.Ağrı ve acı hissetmediği içinde herhangi bir tepki veremez.Narkozlanan kişinin bilinci de kapanır.Ancak bu bilinç kaybı kalıcı değildir.Kişiyi narkozdan uyandırmak için ise,narkozlamanın tam tersi işlem yapılır.Verilen kimyasallar belli bir düzende azaltılarak kişinin duyumsaması tekrar geri getirilir.Önce sesleri duymaya başlar,sonra eylemleri geri gelir.Sonra görmeye başlar.Böylece yavaş yavaş kendisine gelerek bilinci yerine gelir.Verilen kimyasalları kesmeden yani narkozun etkisi bitmeden ya da bitirilmeden narkozlanmış kişiden olaylara,operasyonlara tepki vermesini beklemememiz gerekir.Beklesek de herhangi bir sonuç alamayız.Tepki veremez;çünkü bilinci kapalıdır.
Teşbih yapacak olursak şayet bugün para-kredi-faiz konularında en büyük vaveylanın İslami hassasiyetleri yüksek,mütedeyyin kesimlerden gelmesini bekleriz.Çünkü Allah Kuran-ı Kerim'de faizin alışveriş gibi olmadığını,faizi yasakladığını ve faizi terk etmemizi emreder.-Kuran'da buyrulan Allah'ın emirleri akli melekelerini kaybetmemiş,doğruyu yanlıştan,iyiyi kötüden,faydalıyı zararlıdan ayırt edebilenler üzerinedir-
Bu hususlar inanan kesimler için çok büyük sorumluluk ver uyarıdır.Ancak ahvale baktığımızda durumun böyle olmadığını görüyoruz.En büyük tepki göstermesi gereken kesimleri,az önce bahsedilen faiz sistemiyle iştigal olduklarını,bundan kar elde etme çabası içerisinde olduğunu görüyoruz.Tabi mesele sadece faiz konusu da değil.Dahası var!
Bugünün dünyasında yeni dünya düzeni kurmayı hedefleyen Siyonist rejim İsrail'in yapmış olduğu zulümlere ses dahi çıkaramaz hale geldik.İsrail herhangi bir saldırı gerçekleştirdiğinde anında sosyal medya hesaplarında İsrail üzerine lanetlemelerin kol gezdiğinin görüyoruz.Herkes Ali kesiliyor.Bir anda Halid b.Velid oluveriyor.Ömer gibi kükrüyor adeta ve daha niceleri.Biz İslam aleminin bir topluluğu olarak zannediyoruz ki heralde artık dünya üzerinde İsrail namına bir şey kalmayacak,yok olup gidecek.
Hatıra gelmişken bir olayı nakledeyim:
1969'da İsrail askerleri Mescid-i Aksa'da büyük bir yangına sebep olduklarında dönemin başbakanı Golda Meir şunları söylüyor: '' O gece sabaha kadar korkudan uyuyamadım.Zannediyordum ki Msülümanlar dört bir yandan İsrail'e girecekler.Lakin sabah oldu ve korkulan olmadı.İşte o zaman idrak ettim ki biz dilediğimizi yapabiliriz;zira bu ümmet uyuyan bir ümmettir.''
Sonra işte ülkemizin bir yetkilisi çıkıp tüm bu tepkilere rağmen ABD bizim en sıkı müttefikimizdir.İsrail bizim dostumuzdur diyebiliyor!
İşin en garip,en şaşırılacak ve en tuhaflanacak kısmı ise 2-3 gün öncesine kadar en fazla tiwiti atıp İsrail'İ lanetleyen Mehmet abi de bu yetkilinin konuşmasını alkışlıyor.Yürü be ''reiz'' diyor kendi tabirince.Ali abi de retweet işlemini yapıyor.Çarşaflı Fatma ise bunu beğeniyor.Türbanlı Hatice de resmi indirip çoğaltmasını yapıyor diğer sosyal mecralarda.
Şaşırmıyoruz!Neden şaşıralım ki? Narkoz etkisi altındaki kişiye şaşırılır mı hiç!
Sorulması gereken soru ise şu: Bize bu narkozu kim yaptı?
Bilinmeyen bir projeyi,uygulamayı kimin planladığını görmek veya anlamak istersek bu proje ve uygulamaların nihayetinde kime yaradığına bakmamız yeterli olur aslında.Demek istediğim bize bu narkozu yapanlar bugünün en sinsi şekilde karlı olanlarıdır.Tüm dünyada narkoz etkisi oluşturup sessiz sedasız büyüyendir.Hatta işleri kendisi bizatihi değil;hangi topluma saldıracaksa,çökertecekse işleri o toplumun en önde gelenlerine,parmakla gösterilenlere,en gözdelerine yaptıranlardır.
Mesela İsrail bize öyle bir narkoz yapmış ki 1949'da İsrail'i tanıyan ilk Müslüman ülke olarak tarihe imzamızı atmışız!
Narkoz etkisinden olsa gerek ki İslami değerlerimizi gittiği her yerde kendince savunan bir yetkili de dalga geçer gibi Isparta'da Coco-Cola fabrikasını besmele ile açmıştı 12 Ağustos 2017'de.
Mavi Marmara davasını da siz hesaplayın artık.
Peki bu düzenin adamları bu narkozu nasıl devam ettiriyorlar? Eğitimle başlamışlar işe. 1945'te Fulbright anlaşması yapmışız ülke olarak.Haliyle bu anlaşma sonucu kendi değerlerini anlatıyorlar bize.Düşünsenize kaç jenerasyon bize ait olmayan değerleri bizim değerlerimiz gibi öğrenerek mezun olduğunu.Adamların öyle çok da uğraşmalarına gerek yok ki.Zaten okullarımızda kendi öğretilerini bir sonraki jenerasyona aktaracak kişileri bizim öğretmenlerimiz yetiştiriyor bizim ülkemizde.
Banka sistemlerini zaten siyonist düşünceli insanlar kurup bize vermişler.Faizci-Kapitalist düzeni hakim kılmaya çalışarak da merkez bankamızı kontrol ederek bizi borca mahkum ederek aç bırakmışlar.
Medyaya gelirsek eğer,kanalların adı farklı olsa da her kanalda aynı ıvırtı zıvırtıları ve aynı kişiyi izliyoruz aslında. Kanal farklılığının bir manası kalmamış pek.Buna bağlı olarak da yönetimde istedikleri kişiyi medyanın en önlerinde gösterip halka sevdirmeye çalışıyorlar.Bağnazlaştırmak istiyorlar bizi.Zihinlerimizi iğfal etmeye çalışıyorlar.
Yönetim ne oldu derseniz eğer pek de bir önemi kimin yönettiğinin.Ümeralığı da bitirdiler çünkü.
Nathan Rothschild ''Kimin kral olduğu umurumda bile değil.Çünkü para arzını kim kontrol ediyorsa,imparatorluk da onundur''demiş.
David Rockfeller da ''Bu güç benim elimde olduktan sonra(para gücü)kanunları kimin yaptığı hiç fark etmez.Recep yönetse ne fark eder Mehmet yönetse ne fark eder. Eğitim onlarda para sistemi onlarda ama yönetim bizde.Ne komedi ama.
''Onlar Amerikancı İslam'ı istiyorlar.Onlar abdesti bozan şeylere fetva veren;ama Müslümanların siyasi,iktisadi ve içtimai durumlarına fetva vermeyen İslam'ı istiyorlar'' demiş Seyyid Kutup da.
Son olarak ise biz bu narkozdan nasıl kurtulacağız? İsrail Filistin'e her saldırdığında mitingler yaparak mı?
Gazzeye veya yardıma muhtaç muhtelif ülkelere yardım kolileri göndererek mi?
-Önce eğitimden başlayalım şu işe derim ben.Kendimize has olan bir eğitim inşa edelim.Amerikancı,batıcı olmayan eğitim.
-Faizci-kapitalist düzenin terkiyle devam edelim hemen akabinde.Kendi para birimimizi tedavüle sokalım.
-İncirlik üssü başta olmak üzere diğer tüm Amerika üslerini kapatalım ülkemizde.Hür bırakalım ülkemizi HÜR!
Ordumuzu,Amerikan askerlerini kıskanmayan erlerimizden oluşturalım.Tüm bunların yanında sakın ola ahlak ve maneviyatı es geçmeyelim.Hatta ''ÖNCE AHLAK ve MANEVİYAT'' başlığını atalım yeni sayfamıza.Sarılalım sımsıkı milliliğimize.Kendi milli görüşümüze.Özümüze dönelim özümüze.Yürüyüşümüz korkutsun zalimi.Selamımız güvende hissettirsin mazlumu.
İnsan öldürmenin bedelinin miting,protesto,kınama olmadığını öğretecek ve yaptıklarının bedelini misliyle ödetecek bir sistem kuralım.Unutmayalım ki bu sistemi kurmadıkça şehitlerimizin ardından yas tutup slogan atmaktan başka bir şey yapamayız.
Ne pekala bu sistemin adı?
Bu sistemin adı:ADİL DÜZEN!