Umut Güler
YazarUmut Güler
4 dakika okuma süresi
Oca 30, 2021

Kod adı Yeşil Kimdir?


Mahmut Yıldırım (1951-1966)

Susurluk kazasından sonra ismi en çok gündeme gelen kişi "Yeşil" kod adlı Mahmut Yıldırım'dı.

Yeşil'in en son çalıştığı kişi eski MİT Kontrterör Daire Başkanı Mehmet Eymür, Susurluk Davası sırasında

"Mahmut Yıldırım öldürülmüştür yoksa kesinlikle çıkar konuşurdu" demişti. 

Ancak bir süre sonra Yeşil, İnsan Hakları Derneği (İHD) Başkanı Akın Birdal’a suikast emrini veren kişi olarak

ortaya çıktı. Daha sonraki bilgiler Yeşil’in hala hayatta olduğunu ortaya koydu.

Kutlu Savaş'ın hazırladığı Susurluk Raporu’nda da Yeşil’e 12 sayfalık özel bir yer ayrıldı.

JİTEM'e gelince TSK'de görülen görevi asker yetiştirmek,

asker yetiştirmek derken hani gizli polis var ya beyler mesela gizli jandarmada var

bunlar kendimden biliyorum her gece karakola farklı 1 sivil araç gelirdi

bunlar sivil jandarma dağ bayır gezer PKK arasına sızar her şeylerini öğrenir bunlar

sade doğuda yoktur batıda da var devremin anlattığına göre ordaki jitemciler bir çıkarmış

1 ay gelmezmiş çevrede dolaşırmış pavyonlara bakarlarmış jandarma mıntıkasındaki mesela

küçük yaşta .alıştırılan var mı istihbaratı sağlarlar silah kaçakçılığı esrar eroin vs ama bu görünen

yüzü daha çok bordo bereli sat komandolarının bir üstü vardı adı aklıma gelmiyor onlar filan jiteme bağlı

olarak yetişir bunlar içlerinden vatansever seçilir devletin pis işleri yaptırılır kurtlar vadisi gladyo da adamın

dediği gibi vatanını en çok seven en pis işi yaptırırlar sonra hain durumuna düşürürler yeşil de maalesef bunu

yaşamıştır ama yeşile kimse dokunamamakta birlikte olup elinde devlet sırları vardır.

 Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım'ın Tunceli 1980-82 döneminde Kıvırcık kod adlı bir arkadaşı vardı.

Bu Kıvırcık kod adli adam Mahmut Yıldırım gibi jitem tarafından eğitilmiş çeşitli görevler yapmıştır.

Son olarak 43 yaşında kuzey Irak operasyonuna katılmış sinir dışında bordo bereli timimizi karşılayıp

rehberlik kılavuzluk etmiştir. Bu 2010 yılındaki operasyonda hakkında yakala emri çıkan kıvırcık yakalanma

emrini daha çnceden istihbarat alıp kaçmış. Bu olay üzerinde duran bordo bereli tim komutanı 2011 de olayın üzerine gider araştırma yapar mit içinde sorgulamalara kadar uzar konu .Daha sonra bu adamın adının Sinan olduğu anlaşılır. Görevi Tuncelideki pkk ya bağlı köylerin içine karışıp PKK'dan bilgi toplamak iken bir anda ne olduysa artık 1982 de Hakkari'ye sürülür. 1983 te ortadan kaybolur. Bu adam 1985-1995 yılları arasında sinir dışından bu vatana çok büyük hizmet veren hatta Osman Pamukoğlu'nun bu dönemde düzenlediği operasyonların istihbaratlarını sağlamış  askerlerimizin bir çok kez pusudan

tuzaktan kurtulmasını sağlamıştır. Hatta mit e 1992 yazında Şırnağ'ın sınır dışından 230 metre dışarda bir dağda 700 civarı pkk'lı en  üst düzey yöneticilerin toplantısını istihbarat etmiştir.

Ancak dönemin mit müsteşar  yardımcısı bu bilgilerin Osman Pamukoğluna verilmesi halinde Ortadoğu'yu karıştıracağı raporunu cumhurbaşkanına istihbarat edip operasyonu iptal ettirmiştir. İşte bu Kıvırcık Sinan ortadan kaybolmadan önce bordo bereli komutana "Bir gün yeşil bu ülkenin üzerine kurulan tuzakları bertaraf edecek komutan o gün bende orda olacağım.

Bünyeye sızmış asalaklara iş yapma seni eğiten komutan su an nerde ne yapıyor hiç düşündün mü ? Siz vatan Millet'siniz.

Ve efsane yenilmez bordo berelileri de Türk askerini de Türk milletini de yenmek de imkansızdır. Ancak siz yenildiniz çünkü siz kullanılıyorsunuz. Ancak yeşil ben ve benim gibiler kullanılmayacağız. Bir gün gladyo çöktü diye övünüp böbürlenecekler. Ancak unutma gladyonun bir sürü ayağı var. Bunlardan sadece biri cemaat..." Gladyo ne zamandan beri var bilmiyorum ama 1980 lerden sonra faaldir. Ve 2010 da ülkenin her kurumuna her taşın altına girmiş çok büyük bir yapıdır. Bizim derin devlet mensubu mitçi adamlarımız bunlarla mücadele eder durur. Sonunda ya olur Abdullah Çatlı gibi unutulup gider ya da yeşil gibi hain ilan edilir.

YEŞİL ; Ben Abdullah Öcalan'ın yanına kadar gittim. Orada onu öldürmek için 3 ay bekledim ve 3 ay hainlerle yaşadım. Yılan yedim böcek yedim ve artık sabrım kalmadı ve JİTEM'den bana bu emri veren albayla irtibata geçtim. ''Neyi bekliyorum efendim, bu emir ne zaman gelecek?'' dedim. Albay bana ; '' Emir büyük yerden, öldürmeden geleceksin'' dedi. Duyduğum laflar karşısında fenalık geçirdim. Ben para için değil binlerce askeri öldüren soysuzların hesabını kesmek için bu görevi üstlendiğimi bildirdim Jitem'ci Albay'a. Bana ömrün hapiste çürür dedi, sonra ona dedim ki ; ''Birazdan apoyu öldüreceğim, sonra seni ve sana o emri veren makamdakiler''. Bunlar devletin bütün birimlerine sızmış. apoyu öldüremedim ve o gece

dağ kadrosunda bir hain olduğunu öğrendim telsizden. Herkesi sorgulamaya başladılar, yakalanmam an meselesiydi. Apoyu alıp götürdüler kamptan gece olunca zar zor ayrıldım kamptan. Ve giderken şunu yazdım ; '' Yeşil bir kere geldi, bir daha geldiğinde hiç biriniz yaşamayacaksınız ! ''... Türkiye'ye gelemedim hain ettiler beni. En çok zoruma bu gitti, milletimin beni hain etmesi...

Bunlar İlginizi Çekebilir