Sümeyye  Çelikdelen
YazarSümeyye Çelikdelen
3 dakika okuma süresi
Tem 6, 2023

Kitap İncelemesi: Köpek Gibi Büyütülmüş Çocuk


  Bruce D.Perry kitapta kliniğinde karşılaştığı oldukça travmatik olan 12 çocuktan bahsediyor.Onların geçmişine inerek asıl sorunu keşfetmeye çıkan Perry, her defasında çocukların sorunlarının asıl  kaynağının sevgi eksikliği olduğunu görüyor ve bizlere ebeveynlerin, çocuklara yeterli sevgi göstermemelerinin sonuçlarının ne kadar karanlık olduğunu göstererek sorunlu çocuk olmadığını sorunlu ebeveyn olduğunu anlatarak empati yapmamızı sağlıyor. İçerisinde tacize uğrayan çocuklar, annesinin cinayete kurban gidişine şahit olan 3 yaşında bir kız çocuğu, bebekken sevilmemiş duyusal ve ten açlığına maruz kalmış bir bebek, bir tarikat grubunun üyesi olan çocuklar, köpek gibi kafeste büyütülmüş bir çocuk ve daha nicesi…

Dr.Bruce D.Perry’nin en ince ayrıntıları fark etmesi ve bu çocukların beyinlerini incelerken strese maruz kaldıklarında hangi bölgelerin gelişmediğini tespit etmesi ve bunun yanında birtakım çalışmalar yapması kitabın en çok dikkatimi çeken noktalarından oldu.Ama tabii ki sadece tıbbi müdahaleler değil her zaman denildiği gibi bu çocukları kurtaracak en temel şey aslında sevgi.

 Kitabı okurken; aslında hayatımızın en erken döneminde maruz kaldıklarımızın ileride nasıl bir insan olacağımızı belirleyen ana etkenler olduğunu, bir bebek sevgiden ve ilgiden mahrum kalarak büyümüşse ilişkilerinin sıkıntılı olabileceğini,yaşanılan travmaların insanların hayatında oldukça büyük etkiler bıraktığını bir kez daha anlıyorsunuz.

Hayatımızda birtakım şeyleri uygulayabilmek için önce o şeyleri öğrenmeliyiz. Sevgi de böyledir,önce sevmeyi öğrenelim yani birilerinden o sevgiyi görelim hissedelim ki sevebilelim. Sevgiyi bilmeyen ne kendini sevebilir ne de bir başkasını. Psikopat olarak adlandırdığımız insanların geçmişlerine baktığımızda sürekli bir travmayla karşılaşıyoruz. Ya istismar,ya yanlış yetiştirme ya da sevgi ve ilgiden yoksun bir aile... işin aslı hiç kimse tesadufi bir şekilde kötü olmuyor..

 Kitapta en etkilendiğim kısımlardan biri bebekken anne sevgisinden mahrum kalan bir çocuğun büyüyememesiydi. Hiçbir tedaviye cevap vermeyen çocuk sadece gösterilen doğru ilgi sayesinde gelişimine devam edebildi. Bu da aslında bize çocuklarımıza verebileceğimiz en güzel şeyin kayıtsız sevgimiz ve ilgimiz olduğunu gösteriyor.Bitkilere bile temel ihtiyaçlar dışında onlarla konuştuğumuz zaman yani sevgimizi ve ilgimizi verdiğimiz zaman gelişimi çok daha iç açıcı olurken sulama dışında hiç bir şey yapmadığımızda daha geç geliştiğini gözlemleyebiliriz. Temel ihtiyaçlar kadar önemli olan ilgiden,sevgiden mahrum kalan her canlı bir parça eksiktir.

Ancak her ebeveyn için o sevgiyi verebilmek kolay olamayabiliyor. Çünkü ebeveynler de kendi ailelerinden gördüklerini doğru sayıyor ve çocuklarında uyguluyorlar, doğru saymasalar bile yanlış olan o geleneği çocuklarında uygulayarak sürdürüyorlar. Bunu yazar; “Çocukken ne gördüysek çocuklarımıza onu uygulamaya meyilliyizdir.” diyerek açıklıyor. Zarar görmüş bir çocukluk geçirdiğimizde bizimde çocuğumuza vereceğimiz şeyler sağlıklı olamıyor.Annemiz babamız bize nasıl zarar verdiyse bizde aynı şekilde çocuğumuza o zararı veriyoruz tıpkı miras gibi nesilden nesile aktarılan bu durum kişi yanlışın bilincine varıp destek almak isteyinceye kadar devam ediyor. Bu gibi durumlarda uzmanlardan destek alıp kendimizi iyileştirmek zorundayız ki çocuklarımızın,torunlarımızın geleceğini sağlam inşaa edebilelim.

Bruce D.Perryden bahsettik fakat Perry'e kitap yazılımında büyük destek çıkan Maia Szalavitz'i atlamamak gerekiyor. Bu kitabın iki yazarı olduğunu da belirtmek istedim :)

Bunlar İlginizi Çekebilir