Beynimin içinde dönen çarklar yok artık siyah perdede oynayan tiyatrolar var, yüzlerini bilmediğim kahkahalarını duyduğum oyuncular. Pozisyonlarını bildiğim konuşmalarına şahit olduğum karakterler. Beynimin içindeki paradoks artık ruhumun sesini karanlığa hapsediyor. Her geçen gün yavaş yavaş o karanlık oyun beni kendine çekiyor ve beynimi kaplamak adına çılgın bir savaş veriyor, alıkoyamıyorum. Sahneden sürekli bana seslenen ve aşağılayan beni benden iyi tanıyan o karakterlere cevap dahi veremiyorum her cevabımı önceden tahmin edip beni susturuyor ve oyunun konusu yapıyorlar. İğrenç aptal ve küçük düşmüş hissediyorum. Karşı koyamıyorum ve bu oyun ne zaman biter bilmiyorum ama bittiğinde kendine güveni olmayan kendinden iğrenen ve onları susturmak adına beynini parçalayan bir kadın olmaktan korkuyorum.