Ben küçükken, diye başlamak istiyorum ilk yazıma. Kimsenin ilgisini çekmediğini biliyorum, kime ne benim küçüklüğümden. Öyle değil mi? Öyle, öyle. Ama ben hala büyüyemediğimi hisseden bir yetişkin olarak, çok yetişkin olmasam da, çocukluğumdan bahsetmek istiyorum sürekli. Belki o zaman çocuk olduğum düşüncesinden vazgeçebilirim. Hala çizgi film izlemekten şikayetçi değilim oysa.
Neyse devam edeyim ben. Ben küçükken en büyük hayalim bir kralın, padişahın, ne bileyim olmadı bir ağanın kızı olmaktı. Her istediğim olsun, hizmetçilerim, kabarık elbiselerim olsun isterdim. Prenses olursam eğer, canım çikolatalı pasta çektiğinde, ben ister istemez önüme gelecekti. Ara öğünlerimde süt ve kurabiye yiyecektim. Ayakkabı odam, elbise odam, cips odam ki bu en önemlisiydi, oyuncak odam olacaktı. Evde topuklu ayakkabılarımla gezecektim, boynumda hiç çıkarmadığım inci kolyem olacaktı. En yakın arkadaşım köpeğim, kedim ve kuşum olacaktı. Sonra belki büyüyünce yakışıklı bir prensle evlenirdim kim bilir?
Büyüdüm, hepsine sahip olabilirim istersem, öyle imkansız şeyler değil ki benim küçükken prenseslik olarak düşündüğüm şeyler. Ben büyüdüm, hala oyuncakları görünce mutlu olup oynamak istiyorum, hala çizgi film izliyorum, hatta istediğim zaman bir kafede çikolatalı pasta yiyebilirim artık, belki evde topuklu ayakkabı giymiyorum, kabarık elbiselerim de yok. Hizmetçilerim de yok, olmasını istemem zaten. Ha bir de cips odam. O zaman ben birazcık da olsa prensesim galiba. Yani küçük bana sorarsam öyleyim. Büyümek istemememin sebebi bu işte, eğer küçüksem prensesim, büyüksem sıradan bir insan, eğer küçüksem çikolatalı pasta yiyebilirim her istediğim zaman, topuklu ayakkabı da giyebilirim ama büyüksem bunlara para harcayamam ihtiyaçlarım var çünkü. Şimdi soruyorum, kim benden büyümemi isteyebilir?