Merhabaa,bu yazım tamamen sosyal ve bazı şeylerin anlaşılmasını istememe yönelik yaptığım bir ziyaret üzerinden olacak. Başlığın kaba olduğunu düşünebilirsiniz fakat gittiğim yer Aydın Altı nokta körler derneği. Gittiğim demek çok doğru olmayabilir çünkü ailesinde olduğum Tügva grubuyla birlikte gittik. Göreve yeni gelen Kübra ablamızla yaptığımız kahvaltılı toplantıda söylediğim bir öneriydi ve çok geçmeden hemen gerçekleştirdik,böyle önemsenmek müthiş...

EN GÜZEL ZİYARET 

Çok yağmurlu bir gündü. Hepimiz toplanıp derneğe girdik. Bizi ilk andan itibaren çok sıcak karşıladılar,girişte bekleyip içeri girmeye çekinince hemen 'gelip oturun lütfen' tarzı ricalarla oturduk. Çekincemiz ilk defa öyle bir ortama girmemizden kaynaklı bir heyecan,mutluluk. Burdaki hissiyat tamamen kişiseldi,yoksa onları farklı gördüğümüzden falan değil yanlış anlaşılmasın...Ordaki iki güzel hanımefendi hemen bize çay getirdi, derneğin başkanı Bayram Özer abi (samimiyetiyle bu sıfatı kullanabilirim sanıyorum) sohbetiyle insanı kendisine hayran bıraktı. Sonra çok güzel samimi bir sohbet ortamı oluştu,espriler havada uçuştu o kadar pozitif bir ortamdı ki ne modda olursa olsun insanın ciddi durması mümkün değildi. Biraz zaman geçtikten sonra Kübra abla Tügvadan bahsetti,yeni geldiğinden yaptıklarından yapmak istediklerinden...Bayram abiye geldi sıra,insanın kendine 'bu güne kadar nasıl bilemem' dedirttiği bilgiler verdi. Kendi adıma söylemem gerekirse mahçup oldum,hepimiz engelli adayıyken neden bunları yaşayanları dışarıdan bilmekten öte anlamıyoruz diye sorgulamaya başladım kendimi içten içe... Bayram abinin söylediklerini aynen yazıyorum,umarım sizde faydalanırsınız.

GÖRME ENGELLİ BİREYE NASIL DAVRANMALIYIZ

Öncelikle bize acımayın. Yani yürürken bir yere toslarsak aman ne oldu düştü vurdu gibi tepkiler vermeyin. Biz böyle yaşamaya alıştık ve eğer bi yere toslamamızı engellerseniz,biz bir daha oraya toslarız çünkü onun orda olduğunu toslamadan öğrenemeyiz.

Görme engelli biriyle karşılaştığınızda sesinizi yükseltmenize gerek yok,çünkü görme engelli sizi duyabilir. 

Görme engelli bir bireyle aynı odadaysanız veya ortamdaysanız kapıyı asla yarım bırakmayın. Ya tamamen kapatın yada tamamen açın,çünkü kapıya çarpar.

Eğer kör birine bir içecek getirdiyseniz çay veya meyvesuyudur,onu nereye koyduğunuzu elinin tersine dokundurarak ona gösterin. Çünkü o onun nerde olduğunu bilemez ve elini uzatınca çarpar bu sıcak bir şeyse üstüne döküp yanabilir.

Eğer bir görme engelli görürseniz ve yardıma ihtiyacı olduğunu düşünürseniz önce ona 'yardıma ihtiyacınız var mı diye' sorun direk kolundan tutmaya çalışmayın. Çünkü nasıl görme engelli olmayan bireye izin almadan dokunamazsınız,bu da öyledir. Ve eğer yardıma ihtiyacı varsa o sizin kolunuza girsin,siz onun koluna girmeyin çünkü o zaman siz kör konumuna düşersiniz. Ona yardım etmeniz için ondan önde yürümeniz gerekir.

Ve bizim için can sıkıcı sorulardan bir tanesi elimize dokunulup 'beni tanıdın mı' diye sorulması. Güncel hayatta bile hepimiz insanları unutabiliyoruz. Siz unutunca sıkıntı yok ama kör tanımazsa 'gerizekalıymış tanıyamadı beni'...bu tip şeyler çok can sıkıcı. Görme engellilerde kendini geliştirmiş olanlar var,kendini yetiştirememiş bireyler de var. Bu toplumdaki herkes için geçerli. Birey kendini yetiştirirse tabi ki de donanımlı olur. Ama körler de de akşama kadar yatan insanlar da elbette ki var.

Adam soruyor mesela evinize gidebiliyor musunuz diye,evet deyince helal olsun diyor. Ya,sen nasıl gidiyorsun diyorum 'ben görüyorum ama' diyor bizde ona göre zihnimizde haritalar şekillendiriyoruz.

KÖRLER HAKKINDA

Türkiyede 17 tane körler okulu var. Ordaki eğitim düzeyi kolej düzeyindedir. Devlet bu konuda özel önem gösterir. 

Körlerin kullandığı yardımcı araç gereçlerden en önemlisi beyaz bastondur. Beyaz baston körler için özgürlüğü ve bağımsızlığı sembolize ediyor. Beyaz baston kullanan bir kör kimseye ihtiyaç duymadan tüm işlerini çok rahat halledebilir ,şayet kullanamazsa muhakkak birine ihtiyac duyar ve bu durumda da kendi hayatı dışında başkasının da hayatını hipotek etmiş olur. Beyaz bastonu kullandığı zaman ailesinin hayatını da hipotek etmekten kurtulur. Beyaz bastonu kullanan kör burdan ankaraya da gider istanbula da. O yüzden bu önemli. 

Körler'in kullandığı alfabenin adı Braille alfabesidir. Sonradan görme yetisini kaybeden Louis Braille tarafından bulunuyor ve tabletle kalem kullanılıyor. Tablet, üzeri delikli,arasında kağıtla satılıyor. Kalemlerin de ucunda çivi var bastırılarak yazılıyor.6 nokta ismi de aslında braille alfabesinden geliyor. Her kombinasyon bir harfi temsil ediyor, toplamda 6 nokta da siz nasıl yanlış yaptığınızda karalıyorsanız bizlerde 6 nokta yapıyoruz karalamış oluyoruz.

SORULAR -RÜYA GÖRÜYORLAR MI?

Dernek başkanı 'sorusu olan varsa alayım' dediğinde ben sormak istiyorum diye atıldım hemen. Onlara 'çok rahatsız olduğunuz böyle olsa iyi olurdu yada böyle olmasaydı dediğiniz şey var mı' diye sordum. O da bana 'saçma sorular' dedi ve devam etti 'Gelip mantık dışı sorular soruluyor. Mesela ben bir yerde oturuyordum bi adam yanıma geldi çok merak ettiğim bir soru var dedi bende ne olduğunu sordum. O da yemek yerken ağzınızı bulabiliyor musunuz nasıl buluyorsunuz diye sordu(burda gülüyor) sen önüne ayna koyarak mı yemek yiyorsun dedim' diyerek başından geçen bir olayı anlattı. Bu toplumda ne denli gerizekalı insanlar olduğunu daha iyi anlamış oldum. Herkes susunca en çok merak edilen bir soru var onu söyliyim diyerek meşhur soruya cevap vermiş oldu.

'Bir de rüya görüp görmediğimiz merak ediliyor. Ben söyliyim. Şimdi nasıl burda konuşuyoruz ses var görüntü yok,gece uyurken de aynı şey arkadaşlar. Simsiyah karanlık bi görüntü fakat gün içinde duyduğumuz sesleri görüyoruz.'

Sonrasında kitap okumaya geçtik,onların gözü olmak harikaydı!

BEN DE İSTERİM!-diyor musun?

Bu tip ziyaretler yapmak isteyenler için nasıl geliştiğinden bahsetmek istiyorum. İlk önce Kübra abla gidip bir görüşme yaptı ve onlara kitap okumak istediğimizi böyle bir şeyin uygun olup olmayacağını sordu(yani öyle yapmıştır :D ) zaten her çarşamba var olan bir etkinlik olduğunu öğrendik böylece. Çeşitli stk kuruluşları ziyaret edip bizim gibi kitap okumaya geliyorlarmış. Açıkçası bunu görüyordum ama bi etkinlik olacağını düşünmemiştim. Siz bir şeye dahil değilseniz olmanızı öneririm ve eğer istemezseniz arkadaş grubunuzla bulunduğumuz şehirdeki derneğe gidip talebinizi iletebilirsiniz. Yazımda bi kör bi görme engelli deyip akışı bozmuş olabilirim ama sohbetlerde geçtiği şekilde yansıtmak istedim. Buraya kadar okuduğunuz için teşekkür ederim,başka deneyimlerimi de paylaşmak üzere burda olacağım ama o zamana kadar kendinize iyi bakın ve iyilikle kalın!🌸💎