Hazal Gülel
YazarHazal Gülel
3 dakika okuma süresi
Oca 27, 2020

Evrende Yalnız Mıyız?


Sizce yalnız mıyız?

Bu sorununun cevabı size göre evet veya hayır olabilir ancak neden kesin bir cevap verilmiyor ve bu şekilde kuşku içerisinde bırakılıyoruz? Bu bir strateji mi? Yoksa gizleniyorlar mı? Yoksa bu konu hakkında aslında kimse gerçek bilgilere sahip değil ve kendileri gizleniyor mu?

Dünyamız 4.5 milyar yıl oluştu. Ancak nasıl oluştuğu konusunda 21. yy da olmamıza rağmen fikir birliğine varılamadı. Büyük patlama sonucu oluştu deniyor, 'Theia' gezegeniyle çarpışması sonucu oluştu deniyor, Güneşin ayrılıp soğuması sonucu oluştu deniyor, Güneş sistemi hep bu şekilde bir düzen içerisindeydi deniyor. Bu teorileri sayarak bitiremeyiz. Sizce nasıl oluştu? Birlikte düşünelim.

Dünyanın bu kadar eski bir geçmişi var ancak bizim geçmişimiz daha çok yeni yalnızca 50.000 yıldır insanlar var. Bu kadar zaman boyunca Dünya başta yaşanmaz haldeyken zamanla insanlar için uygun bir ortam oluştu ve bizde yaşamaya devam ediyoruz. Ancak evren sürekli genişlemekte olan sonsuz bir döngüdedir daha önce bu senaryo defalarca yaşanmış olabilir. Bunu öğrenmek epey zaman alacak gibi gözüküyor.

Evrenin büyüklüğü her geçen gün artıyor ve bu evren içerisinde bir kum tanesi kadar alan bile işgal etmiyoruz.(matematiksel olarak 1 kum tanesine 100 gezegen düşer). Bu mükemmel düzenin sadece bizim Dünyamız için oluştuğunu iddia etmek büyük bencillik olur.

Bilim dünyası sürekli olarak bizim gibi akıllı canlıların varlığını araştırıyor. Bu konuyla resmi ve resmi olmayan bir çok kurum mevcut. Bunların hepsini detaylı olarak açıklamaya çalışacağım. Bunların sonucunda yıllardır uzaya sinyal göndermekteyiz ancak bunlara asla cevap gelmediği iddia ediliyor. Belkide bir yerlerde yanlış yapıyoruz onları uzakta arıyoruz yada kendi kuyumuzu kazıyoruz şuanda bunu bilemiyoruz.

Erich Von Daniken Tanrıların Arabaları kitabında bu konudan şöyle bahseder:

Yalnız Samanyolu'ndaki yıldızların sayısı 30 milyar civarındadır. Günümüzde 18 milyarında gezegenler olduğu kabul edilir. Gezegen sistemlerinin ancak yüzde birine yıldız sistemine girme şansı versek hayatı destekleyecek 180 milyon gezegenle karşı karşıya kalırız. Bunlarında sadece yüzde birine yaşam olanağı versek 1.800,000 gezegen olanağı kalır. Üzerinde de hayat bulunan gezegenlerin yine yüzde birinde Homo Sapiens' e eşit akıl düzeyinde canlıların yaşadığını düşünürsek 18.000 uygarlık olduğu ortaya çıkar.

Bu paragraf benim için dönüm noktasıdır. Bu yazıyı not defterimin ilk sayfasına yıllar önce yazdığımdan beri bu alana karşı oluşan merağım sayesinde uzay ve uzaylılar en özel ilgi alanım oldu. Hala notlarımı yazmaya ve sürekli araştırma yapmaya devam ediyorum. Bu bloga yıllarca bu konuyla ilgili edindiğim bilgileri paylaşacağım ve aynı zamanda sürekli olarak kendimi güncelleyeceğim. Artık not defterimi bu blog yapacağım. Sizlerden de öğreneceğim çok şey var! Sorularımıza birlikte çözüm arayalım.

Sizin fikirlerinizi merakla bekliyorum:)

Bunlar İlginizi Çekebilir