Merhabalar,
İlk blog yazımda, üniversite tercih dönemi henüz bitmemişken hatta yatay geçiş ve çap/yan dal düşünen arkadaşlarım için kendi bölümümden bahsetmek istedim.
Endüstri mühendisi nedir? Endüstri mühendisliği okunur mu? İş imkanları nelerdir? Sorularına cevap bulacağınız yazımı umarım beğenirsiniz. Keyifli okumalar…
Önceden uyarmak istiyorum bölüme başlar başlamaz en sık duyacağınız soru: "Eee şimdi endüstri mühendisi olunca ne olacaksın?" sorusu olacak ve bir süre bunu tanımlayamayacaksınız. Anlıyorum ama konuşamıyorum gibi bir şey yani :)) " Ne olduğunu biliyorum ama anlatamıyorum..." Merak etmeyin mezun olana kadar bir şekilde tanımlamayı öğreneceksiniz :))
Endüstri mühendisliği ; makine, insan, mal ve hizmeti bir araya getiren tüm sistemlerin, tasarım ve kuruluşuyla ilgilenir. İstatistiksel analizler ve matematiksel hesaplamalar temelinde, kuruluşların tesis planlamasından kalite kontrolüne ; tedarik zincirinden, iş analizlerine kadar her türlü hizmet için plan ve kontrolünü sağlar.
Problemi "Minimum maliyet maksimum verimlilik " mottosuyla maliyet ve zamandan edilen kâr sayesinde ; etkin ,ekonomik ve ergonomik iyileştirmeler yapmayı hedefler. Yapılan gelişim ve iyileştirmeyi de sürdürmeyi sağlayan çözümler üreten mühendislik dalıdır.
Endüstri mühendisliği bölümü diğer temel mühendislik dallarına nispeten daha “kolay” olarak adlandırılan bir bölüm olmakla birlikte bence, bazı mühendisliklerden zor. Ve yine bir uyarı, bölüme başladıktan sonra her vize haftasında , diğer dallardan arkadaşlarınızla her buluşmanızda “Endüstri mühendisliği kolay ya, Excel mühendisliği sizinki, keşke ben de endüstrici olsaydım…” ve türevlerini duyacaksınız.😊
İtiraf edelim Bilgisayar, İnşaat, Makine ve Elektrik Mühendisliklerine göre daha az yoğun ve daha kolay alan derslerimiz olabilir.Bizim sosyalleşmeye de fazlasıyla zamanımız kalıyor olabilir. Ama hakkımızı yedirmeyiz biz de boş değiliz ! (:
Ayrıca bu bölüm, “Her şeyden biraz biraz “ bölümüdür. Ne demek istiyorum? Hemen ders içeriklerine göz atalım:
Derslerimizden bazılarıdır.
Gördüğünüz gibi biraz makine ,biraz bilgisayar; biraz yönetim, biraz üretim derken her bölümden eğitim içeriğine sahip. Bir bakıma her şeyden az az bilip uzmanı olamayışımız dezavantaj gibi görünse de avantajları bi' hayli fazla. Kendinizi geliştirebileceğiniz ve yönelebileceğiniz geniş bir yelpazesi var, bu da size çalışma hayatınız için birden fazla seçenek sunuyor. Yönetim alanında alacağınız dersler sayesinde ileride liderlik ve takım çalışması gerektiren projeler sizi zorlamayacaktır. Ayrıca "Yönetim bana göre değil ben saha insanıyım." derseniz, buyrun üretimdeki birçok pozisyon sizin için var. "Ben göz önünde olmayı seviyorum bilgisayar başında kendi halimde takılsam " derseniz de veri tabanı analistliği, bilişim pozisyonları da tam size göre. :))
Yani tek bir alanda sizi sınırlamayacaklar birçok fırsatınız var. Tabiiki nerede ve nasıl uzmanlaşmak istediğinize eğitim süresince ve stajlarınızı etkin değerlendirerek kendiniz karar vereceksiniz.
Güzel haber! “Her masada varız.”
Nerdeyse her sektörde endüstri mühendisine ihtiyaç olduğunu söyleyebiliriz. Çoğu fabrika ve şirketin muhakkak endüstri mühendisine ihtiyacı var. Ayrıca şuanda mühendislik kategorisine göz attığımız takdirde, çoğu dalı da istihdamda sollayacaktır. Kamu kurumları ve akademi olanaklarının da var olduğunu belirtmek isterim fakat mühendislikte daha çok tercih edilen özel sektördeki olanaklara öncelik vereceğim ve işte bir bakalım:
Gibi 20’den fazla iş imkanıyla birçok departmandaki pozisyonda iş bulma şansınız var. Daha ne olsun :)
Bu yıl 3.sınıf 'a başlayacağım bölümümden bugüne kadar pişmanlık duymadım. Sınav sürecinde kendimce yaptığım bazı hatalar, bir şekilde tercih döneminde mühendislik alanına yönlendirmişti. Ve bir anda, daha önce farkında bile olmadığım Endüstri Mühendisliği'ni araştırırken buldum kendimi.
Fakültede bana en uygun dal buymuş meğer. Ders içeriklerinden de yapılan işlerden de memnunum, ilgimi çekiyor doğrusu.
1.Sınıfta, Pazarlama İlkeleri diye bir dersimiz vardı hocamızın anlatım ve hikayelerinden çok keyif almıştık şaşkınlıkla dinlemiştik. En basitinden tezgahta gördüğümüz elmanın üzerindeki su damlasının bile pazarlamada ne kadar kıymeti olduğunu öğrenmiştik mesela. Hayatın içinde bilmediğimiz fark etmediğimiz birçok strateji oyunu olduğunu öğrenmiştik. Ekonomi dersi sayesinde -pek de sevmem ama- daha önce alakam bile olmayan birçok ekonomik terim ve prensip öğrenmiştim. 2 ay önce fabrikada yaptığım İş Etüdü projesi sayesinde teoride bildiğim ,haberlerde gördüğüm belki daha önce adımımı bile atmadığım ağır sanayi kuruluşlarında işçiyle nasıl iletişim kurulmalı, işçinin ne gibi problemleri var , işleyiş nasıl , üretimdeki aksaklıklar üst birimlere nasıl yansır gibi birçok sorunun cevabını yakından görme fırsatım oldu. Demek istediğim birçok alanda birçok şekilde çalışmanın verdiği bilgi ve tecrübenin beni geliştirmesini sevdim. Koskoca firmalarda her şey işleyişinde gitmediğinde problemi çözmesi beklenen, medet umulan kişi olmanın verdiği haz bana çok cazip geldi.
Son olarak elbette, Türkiye şartlarını da göz önüne alarak sadece diplomanın hiçbir dalda işinize yaramayacağını çaba ve gelişimi reddetiğiniz sürece, diğerlerinden farklı değilseniz kapıların aralanmayacağını ve işlerin zorlaşacağını hatırlatayım. Yönelmek istediğiniz alanlar için cebinize programlar koymalısınız. Dil eğitiminiz için 1.sınıftan yola koyulmuş olun. Bence benim en büyük hatam budur. Herhangi bir yerde, bir yöneticiyle ilk karşılaşmanızda ilk sorulardan biri "İngilizcen var mı?" oluyor. Kaldı ki artık tek bir dilin kıymeti bile kalmadı en az 2 dil bilmeniz size değer kazandıracak.
Bolca okuyun ve çabalayın diyerek yazımı sonlandırmak istiyorum.:)
Okuduğunuz için teşekkür ederim.
Diğer bölüm tanıtımlarımızı okumak, öğrencilere sağlanan gelir fırsatlarını görebilmek için buraya tıklayarak üye olabilirsiniz 😊