Ezgi Kocabey
YazarEzgi Kocabey
469 görüntülenme
2 dakika okuma süresi
Kas 11, 2019

Apartman:34

Bir başımayım. Balkonda kahve içip,müzik dinlemekten başka yaptığım hiç bir şey yok. Ne telefonum çalıyor,ne de kapım.

Ayten Teyze günaydın demiyor,Sevgi Teyze çiçekleri sulamıyor,emekli avukat Türkan Teyze artık burada bile değil. Çocuklar top peşinde koşturmuyor.

Her yerde bulutlar var,kahvem soğumuş. Ampüller patlamış. Ay'ın ışıltısı bırak kalpleri,sokakları bile aydınlatmıyor. Güneş hiç doğmamış sanki. Hep zifiri karanlığa bürünmüş gibi.

Muhabbet kuşum konmuyor artık omzuma. Şarkılar bile susuyor.

Süslü edebiyat satırlarına uymuyormuş bu hayat. Ne beklemek,ne özlemek,ne de ağlamak yaramıyor artık hiçbir şeye.

Arkama baktığımda göremiyorum kimseyi. Sevmemişim sanki buraları. Uyanamamışım sanki sabahlara. Merak da etmemişlerdir herhalde.

Kahvem az kaldı.. Sevgi Teyzenin çiçekleri de solmuş. Gülümseyerek uyumak yerine kafamı balkon demirlerine yaslayarak ıslatıyorum kuru çiçekleri. Üşüyorum sanki kıyafetim ince. Ağlayamıyorum galiba gözyaşlarım kuru. Bilmiyorum gitmişsin herhalde.

Arıyorum ama bulamıyorum. Aramaktan da vazgeçtim,beklemiyorum artık. Akışına bıraktım olan biten her şeyi. En doğrusu da bu sanırım.

Her şey yarı kalmış,herkes biraz yarım kalmış.

Ben tamım diye kim savunabilir ki kendini? Biraz eksiğiz işte,hep bir boşluk.

Duygularda yarım kalabilir mi bazen? Hemen yok dememek gerek,kalır çünkü. İşte o zaman deli eder dünya adamı. Her zaman yazmaktan yanaydım. Konuşmak yerine yazmak benim için en rahatlatıcı yöntemdi. Bazı anlar oluyordu,kırılıyordum. Bir insan ne kadar kırılınca kırıldığı yerden kopar ki? Ben hiç bir zaman kopamadım. Bir yutkunma,bir kekeleme geliyordu. İçimi saran duygudan olsa gerek diyecek bir şeylerim olmuyordu. Çareyi yazarak buluyordum. Şiir olsun,şarkı olsun. Eh hadi aşk olsun. Aradan çok zaman geçti artık ne konuşuyorum,ne yazıyorum. Anladığım kadarıyla da ben hepimizin bildiği oyunda kaldım. Bir,iki,üç tıp!

Bunlar İlginizi Çekebilir