Zehra Mert
YazarZehra Mert
3 dakika okuma süresi
Haz 1, 2020

ANTİK EGNATIA YOLU


Roma’dan Bizans’a Balkanlar

Egnatia Yolu ya da Via Egnatia MÖ 2. yüzyılda Roma Cumhuriyeti tarafından inşa edilen yoldur. Roma’nın İlirya, Makedonya ve Trakya bölgelerinden geçmektedir. Yolun geçtiği bölgeler günümüz dünyasında Arnavutluk, Makedonya, Yunanistan ve Türkiye topraklarıdır. Egnatia Yolu, Arnavutluk’taki Dıraç’tan başlayarak Genusus nehri (İşkomi) boyunca zorlu bir rotayı takip eder ve Candaviae (Jablanica) dağlarını aşarak Ohri Gölü civarındaki yüksek yörelere varmaktadır. Ardından güneye dönen yol çeşitli yüksek dağ geçitlerini takip ederek Selanik’te Ege Denizi’nin kuzey kıyısına varır ve buradan Trakya boyunca Bizantion’a (sonradan Konstantinopolisi, şimdi İstanbul) varır. Yaklaşık 1120 km uzunluğunda olan bu yol diğer Roma yolları gibi yaklaşık 6 m genişliğindedir. Geniş çok kenarlı taşlar veya katı kum katmanlarıyla kaplanmıştır.

Batıda bu yol kısa bir deniz yolculuğu ile Appia Yoluna, doğuda ise ipek yoluyla birleşmektedir. Romalılar tarafından yapıldığı günden bu yana, 2000 yılı aşkın bir süredir Egnatia yolu, Doğu ile Batıyı birleştirir. Egnatia yolu, Romalılar, Bizanslılar ve Osmanlılardan çağımıza kadar tüm zamanların yoludur. Bu yol pek çok halkın da yoludur: Arnavut, Slav, Bulgar, Roman, Yahudi, Pontus, Türk, Pomak, Vlach halkları, aralarındaki yoğun kültür, dil, din, fikir ve ticaret alış-verişi ile yüzyıllar boyu ilişki içinde olmuşlardır. Günümüzde bile, yüzyılı aşkın milliyetçilik, izolasyon ve savaşlara karşın, Egnatia yolu boyunca bölgenin kültürel birliği hala yadsınmaz biçimde halkların müzik, yemek, öykü ve daha pek çok yönüyle Balkanların zengin kültüründe yaşamaktadır.

Egnatya Yolu, Adriyatik Denizi'nden İstanbul Boğazı'na uzanan Roma kolonilerini birbirine bağlamak amacıyla inşa edilmiştir. Egnatya ve Appian yollarının sonu, Adriyatik Denizi'nin doğu ve batı kıyılarında neredeyse birbirlerine karşıt bir konumdadır. Yol, güney Balkanlar kolonilerine doğrudan Roma'ya erişim sağlıyordu. Ayrıca, İlirya'yı daha kuzey bir rotadan geçen yolun Augustus tarafından açılışına dek bu yol doğu Akdeniz'deki imparatorluğunun Roma ile ana bağlantısıydı. Birçok kez tamir görmüş ve uzatılmıştır ancak Roma'nın iç savaşları nedeniyle uzun dönemler boyunca bakımsız kalmıştır.

Yol, ikinci misyonerlik yolculuğu sırasında Filippi'den Selanik'e giderken Pavlus tarafından kullanılmıştır. Ayrıca Roma tarihinde birçok kilit anlarda önemli bir rol oynamıştır: Büyük Roma iç savaşı sırasında Jül Sezar'ın ve Pompey'in askerleri Egnatya Yolu boyunca ilerlemiştir. Günümüze ulaşan mil taşları, imparator Trajan'ın Arşaklılara karşı 113'teki seferi öncesi yolun kapsamlı biçimde bakıma aldığını kaydeder. Yine de, MS 5. yüzyıldan sonra bölgedeki şiddetli istikrarsızlığın sonucu olarak yolun büyük bölümü kullanım dışı kalmıştır. Bir 5. yüzyıl tarihçisi Egnatya Yolu'nun batı bölümlerinin yolcuların zorlukla geçebileceği kadar kötü bir durumda olduğunu belirtmiştir.

Sonraki yıllarda yol, Bizans İmparatorluğu'nun ana yolu olarak yeniden canlandırılmıştır. Prokopius'un aktardığına göre yol Bizans imparatoru I. Justinianus tarafından 6. yüzyılda onarılmıştır, buna rağmen harap durumdaki yol fiilen ıslak havalarda kullanım dışı kalmaktaydı. Batı Avrupa ile gerçekleştirilen karayolu ticaretinin neredeyse tümü Egnatya Yolu'nu takip etmekteydi. Haçlı Seferleri sırasında kara yoluyla doğuya yapılan yolculuklar Anadolu'ya geçmeden önce İstanbul'a değin bu yolu takip etmiştir. Osmanlı Türklerinin ilk Avrupa fetihleri sırasındaki Sol Kol'u da Egnatya Yolu'nu takip etmekteydi.

Günümüzün çağdaş otoyolu olan Egnatia Odos, Meriç nehri kenarındaki Türk sınırı ve Selanik arasında Egnatya Yolu'na paralel bir yol izler. Antik öncülüne imada bulunma amacıyla adı Yunancada "Egnatya Yolu" demektir. 

Bunlar İlginizi Çekebilir