Bebegim doğdu!
Bir insan bedeni düşünün. Birazdan vücuduna giren ve yumurtasıyla buluşan bir sperm sayesinde akıl almaz değişimlere uğrayacak bu beden. Tebrikler! Anne baba oluyorsunuz! Baba şöyle bi kenarda dursun bakalım. Asıl olay anne de...
Beta HCG denen o korkunç hormonun iki günde bir iki katına çıkması, ve normalde vücutta 0 olan bu hormonun yüzler, binler, milyonlar şeklinde katlanmasıyla haliyle bir çok şey değişiyor. Sonu gelmeyen mide bulantıları, klozetin başında gecen saatler, tek bir yudum su içebilmek, bir lokma ekmek yiyebilmek için ağlanan geceler. Acildeki tüm serum stoğunu tek başına bitirmek. Bunlar korkunç şeyler evet, ama korkmayın, annelik korkunç bir şey değil.
Bu bulantilar geçtiğinde bebek artık hareket etmeye başlamış oluyor. Tam anlamıyla varlığını hissedebilmek hem ürkütücü, hem muazzam bir şey. Git gide sizin vücudunuzda büyüyen, can bulan bir varlıkla 9 ay geçirmek dünyadaki en olağanüstü duygudur bence. Düşünsenize, vücudunuzda 4 kol, 4 bacak, 2 kalp ile geziyorsunuz. Ve rahminize düştüğü andan itibaren içinizde nerden geldiğini anlamadığınız bir sevda yeşertiyorsunuz.
Ve sonunda, bebeğinizin doğmaya karar verdiği gün gelip çatıyor. Tabi ki kendi tecrübeme göre yazmak zorundayım. Saatlerce süren sancılar... O kadar şiddetli ki, vücudunuzun bu denli bir sancıya nasıl dayandığına hayret ediyorsunuz. En dayanamadığınız noktada bebeginiz doğuyor ve göğsünüze yattığı ilk anda, kalbinizdeki o sevdanın sahibi ile tanışıyorsunuz. Dünya duruyor, sesler kısılıyor, büyük bir hayranlıkla bebeğinize bakıyorsunuz. Artık hayatın anlamını buldunuz.
Lohusalık döneminde o Beta hormonunun doğumla birlikte aniden 0'a düşmesiyle tüm dengeniz şaşıyor. Yanınızda canınızdan çok sevdiğiniz, koruma içgüdüsüyle dolup taştığınız bir bebek var. Artık bu hayata adapte olmaya, en ufak işinizi bile bebeğinizle yapmaya alışmak zorundasınız. Hele benim gibi kimseden yardım almadan/olmadan bir bebek ile başbaşa kaldıysanız, zor da olsa iş başa düşüyor. Arkadaşlarla buluşmak, eş ile başbaşa film izlemek, sıcak çay kahve içmek, rahat ve uzun bir duş almak, bunlar unutulacaklar listesinin en başında. Ama tüm bu fedakarlıklar ve daha fazlası, onun için değer mi ? Bin kere değer.
Çocuğumu kendim büyüteceğim! Diyerek çıktığım bu yolda, kendisi 3 yaşına yaklaşmış bulunmakta. Ve ben bunu başarabilmiş olmanın gururuyla sıcak kahvemi yudumlayabiliyorum artık. Tüm annelere ve anne adaylarına selam olsun. :)